menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Mucizat-ı Ahmediye'den 'Bitki Zekası' çıkar mı?

28 9
07.09.2025

Stefano Mancuso'nun 'Bitki Zekası' isimli eseri bazı konulara bakışımı zenginleştirdi diyebilirim. Mesela 'zeka' konusu. Bizim şöyle bir hatamız var: Zeka ile sürati bir değerlendiriyoruz. Yani birşey süratli şekilde hareket etmiyorsa onun zekasının da yokluğunu sanrılıyoruz. Mancuso bu ezbere ciddi itiraz ediyor. Asıl odaklanmamız gerekenin 'çözüm üretme' olduğunu söylüyor. Birşey önüne çıkan problemler karşısında, ne kadar yavaş olursa olsun, çözüm üretiyorsa zeka sahibidir. Bitkilerin bunu bizden daha yavaş yapıyor olmaları aptal oldukları anlamına gelmez. Onların da, belki bizim anlayamayacağımız kadar yüksek düzeyde, bir zekası var. Fakat biz 'zeka' ararken hep kendimiz gibi şeylere bakındığımız için farketmemiz biraz geç oldu. İnsanoğlu ancak 21. yüzyıla gelindiğinde bu konuya dair hipotezler geliştirmeye başladı. İspatlanması içinse daha zaman lazım.

Mevzuu bir de kendi satırlarından okuyalım:

"Çoğu hayvanın zekasını kabul etmekten çekinmeyiz. Çünkü alet kullanarak yiyecek elde etme, bir dil geliştirme, bir labirentten çıkma ya da diğer türden sorunları çözme yetenekleri gösterirler. Öyleyse şimdi şunu soralım: Bitkiler de aynısını yapabilir mi? Evet. Sürekli yapıyorlar! Diğer türleri kullanmayı içeren karmaşık stratejilerle kendilerini yırtıcılardan koruyorlar. Tozlaşmada güvenilir 'taşıyıcılar'dan yardım alıyorlar. Engellerden kurtuluyorlar. Birbirlerine yardım ediyorlar. Hayvanları avlayabiliyorlar ya da kendilerine çekebiliyorlar. Besine, ışığa ve oksijene ulaşmak için hareket edebiliyorlar. Öyleyse neden bitkilerin zeki canlılar olarak kabul edilmeyi tamamen hakettiklerini itiraf etmiyoruz? Davranışlarını gerçekten gözlemlemiş herkes için açıkça ortada olan bir gerçeği inkâr etmek yerine, sorun çözme yöntemlerini biz insanlar için de değerli bilgi kaynakları olarak değerlendirmeliyiz. Zeka yaşamın özelliğidir. En mütevazı tek hücrelinin dahi sahip olması gereken birşey. Her canlının devamlı, temelde bizim karşılaştığımız sorunlardan çok da farklı olmayan, sorunları çözmesi istenir. Bir düşünün: Besin, su, barınak, yoldaşlık, savunma, üreme... Bunlar en zorlu sorunlarımızın altında yatan unsurlar değil midir? Zeka olmasaydı canlılık da olmazdı. Bu basit gerçeği kabullenmek bizi rahatsız etmemeli. İnsanların zekası elbette ki bir bakterinin ya da tek hücreli alginkinden daha fazladır. Ancak temel nokta bu farkın yalnızca sayısal olmasındadır, niteliksel değil..."

Kitapta konuyla ilgili........

© Risale Haber