Alvarlı Efe'nin şiirlerinde 'Erzurumlu kimliği' (4)
Geçmiş ve Gelecek Arasında Erzurum Tasviri
Alvarlı Efe’nin Erzurum’a dair şiirleri, geçmişin ihtişamı ile geleceğin ümidi arasında bir köprü kurar. Efe, mazideki Erzurum’u yüceltirken bugünün Erzurum’una ve gelecek nesillere de mesajlar iletir. Bu bakımdan “Erzurum Destanı,” hem tarihî bir ağıt hem de geleceğe dair bir duadır.
Geçmiş Erzurum, şiirde idealize edilerek anlatılır. Yukarıda değinildiği gibi “var idi” kalıplarıyla anılan geçmiş zaman, Erzurum’un eskiden ne denli erdemli insanlara sahip olduğunu gösterir. Alvarlı Efe, bir bakıma ecdadın mirasını hayırla yâd etmektedir. Erzurum’un eskiden kahramanlık destanları yazdığını kendi ailesinin ve çevresinin hatıralarından da bilir; nitekim babası ve kendisi, 1916-1918 arasındaki işgal yıllarında Erzurum’un müdafaasında bulunmuşlardır. Bu tarihî tecrübeler, şiirdeki “kahraman ecdad” anlatımına gerçek bir zemin teşkil eder. Bununla birlikte Efe, geçmişin güzelliklerini sayıp dökerken bugünün Erzurumlularına örtük bir sorumluluk yükler: Ata yadigârı bu faziletleri korumak ve sürdürmek. Geçmiş Erzurum’un “edepli, hayâlı, yiğit” oluşu, aslında gelecek Erzurum’un da öyle olması yönünde bir temennidir.
Alvarlı Efe, geçmiş ile gelecek arasındaki devamlılığı sağlayacak umut tohumlarını şiirine serpiştirmiştir. Özellikle “Göl yerinde elbet sular bulunur / Yine vardır deyü ümid olunur” dizeleri, Efe’nin ümitsizliğe kapılmadığını gösterir. Bu benzetme, bugün kısmen kaybolduğu düşünülen değerlerin aslında toplumun bağrında hâlâ mevcut olduğuna ve yeniden canlanabileceğine dair inancı........
© Pusula Gazetesi
