Adalet gecikirse…
Cümle nasıl başlar, bilirsiniz: ‘Gecikmiş adalet …...’
Gerisini aklına getiremeyenler için kılavuz çoktur...
Yargıtay (eski) Başkanı Sayın İsmail Rüştü Cirit de Adalet Teşkilatını Güçlendirme Vakfı'nın 2018 sonbaharında Antalya'da düzenlediği ‘Bilimin Işığında Adalet’ konulu adli tıp kongresinde ‘bu cümlenin devamını aklına getiremeyen unutkanlara’ yardımcı olmuştu. O iğneleme, benim çok iyi anımsadığım trajik örneklerden biridir: "Geciken adalet, adalet değildir! Mahkemelerin etkinliği ile verimliliğinin artırılması, özellikle yargılama sürelerinin kısaltılması, yaşamsal bir öneme haizdir…"
(Haber: Anadolu Ajansı - Gündem; 25.10.2018)
Okuduğunuz o mânidâr tespitin -ya da göndermenin- üzerinden neredeyse beş buçuk yıl geçmiş…
Sayın Cirit, 23 Mart 2020’de yaş haddinden ‘onursallığa’ ayrıldı. Yargıtay’ın yüksek hukuk teamüllerine göre ‘emeklilik veya görev devir-teslimi’ böyle ifade ediliyor. 14 Mayıs 2024’te Büyük Kurul’un 324 kıdemli yargıcından 193’ünün oyunu alarak 2028 yılına kadar ‘Yargıtay Birinci Başkanlığına’ seçilen Sayın Ömer Kerkez’in yargılama sürelerinin adalet algısı üzerindeki kritik etkisi konusunda Sayın Cirit’ten çok da farklı düşüneceğini sanmıyoruz. Zira Sayın Başkan Kerkez, yeni anayasa tartışmaları ekseninde ciddi adalet endişelerinin de dile getirildiği bir güncel konjonktür içinde “Türk yargısı; insan haklarına, temel hak ve özgürlüklere saygı fikrini aklına; bağımsızlığın gücünü kararına; tarafsızlık ve adalet duygusunu yüreğine kazımış gerçek hâkim ve savcıların sırtında yükselecektir.” sözüyle daha şimdiden yüreklere su serpiyor ve kendileri sosyal-toplumsal sorunlara yüksek hukuk ciddiyeti içerisinde ama son derece de duyarlı, hassas yaklaşan; vicdanlı ve aydın bir hukuk insanı olarak öne çıkıyor.
★★
Ayarsız dergisi ekibinden köşe komşum, kadim dostum ama galiba en önemlisi ‘yatılı okuldan........© Pusula Gazetesi
