Erzurum’dan başlayarak çevre illeri ve büyükşehirleri baştan sona gezin. Her bölgede TOKİ, belediye, müteahhitler kat kat evler yapıyor. Ama nedense kira fiyatları bir türlü düşmüyor hatta yüksek oranda artmaya devam ediyor. Aslında Suriyelilerin ikameti dahil konut pazarında korkutucu bir açık yoktur.

Ülkemizde 36 milyon konut var, 7 milyon konut kirada, 15 milyon konutta ise mülk sahibi kendi evinde oturuyor. Kimlerin elinde olduğu belli ol(may)an 14 milyon konut sahibi ise ya evini boş tutuyor ya da piyasayı belirleyerek kira fiyatlarının fahiş oranda artmasına neden oluyor.

Asgari ücret tespit komisyonu asgari ücreti 22 bin lira olarak belirliyor. Ardından mal sahibi, “evim bir asgari ücret kadar bana gelir sağlayamayacak mı,” diye fahiş oranda zam yapma telaşına kapılıyor. Bazı ev sahipleri bir evinden kaynaklı oluşan gelir ile hayatını idame ettiriyor olabilir. Ancak bu kişiler ile beraber yüzlerce evi olan da aynı oranda zam yapıyor ve kimse aç gözlü ev sahibine “kaç tane evin var” diye sormuyor. Mesela EPDK verilerine baktığımızda mesken tüketici grubunda 45 milyon tesisat var. DASK kapsamında zorunlu deprem sigortası (ZDS) yaptıranların sayısı ise sadece 11 milyon civarında. Aslında yetkililer ülkede kimin kaç tane evi olduğunu biliyordur. Tabi yüzlerce evi olan birinin vergi kaçırma ihtimali, bir evi olandan........

© Pusula Gazetesi