Bu hafta Vakıflar Haftası olarak etkinlik yapılıyor ülkemizde...

Türk ve İslâm yaşamında vakıf çok yaygın ve önemlidir.

Bu önem bir Hadis-i Şerif’le anlam bulmakta...

İnsan, bu dünyadan ayrıldıktan sonra ‘sadaka-i cariye, ilmi eser ve kendisine dua eden hayırlı bir evlât ile anılır.’

Bu emir, Türk Dünyasında birçok sultanın, devlet adamı ve hayır sahiplerinin vakıf yoluyla imaret, aşevi, hastane, kervansaray, camii, medrese gibi kurumlar yapmalarını sağladı.

Günümüzde bazı kurumlar tarafından gelenek devam ettiriliyor ve özellikle ‘aşevleri’nce ihtiyaç sahiplerine sıcak yemek ve giysi dağıtılıyor.

Bu dönemde başta Anadolu olmak üzere, Selçuklu ve Osmanlı Hanedanı ve birçok Türk Beyliği vakıf eseri ile donandı.

Vakıf gelirleriyle çeşmeler ve sebiller, su yolları, çocuk yuvaları, dul ve yetim evleri, misafirhaneler, kütüphaneler, çamaşırhane, hamam, namazgâh, han, bedesten gibi yapılan ve kurumlar oluşturuldu.

Osmanlı İmparatorluğu döneminde hizmet veren sosyal amaçlı hayır kurumlarının sayısı binlerle ifade edilmekte…

Bu dönemde,

‘Mektep çocuklarına gıda ve yiyecek yardımı yapmak, ağaç dikmek, borçtan hapse girenlerin borcunu ödemek, fakirlerin ve kimsesizlerin cenazesini kaldırmak, kış aylarında kuşların beslenmesini sağlamak, öksüz kızlara çeyiz hazırlamak, dağlara geçitler yapmak, kimsesiz çocukları bayramda sevindirmek’ gibi vakıflar kuruldu.

Yine Müslümanlığın iki kutsal beldesi olan Mekke ve........

© Pusula Gazetesi