3 Temmuz Neden önemli
Erzurum’da iki katlı bir Erzurum evi…
Konukları Dokuzuncu Ordu Müfettişi Mustafa Kemal, Bitlis eski Valisi aynı zamanda Paşa’nın uzun yıllar yanında bulunan Mazhar Müfit Kansu ve İbrahim Süreyya Bey...
Erzurum’a geleli birkaç gün olmuş, harıl harıl bir çalışma içindeler...
***
İstanbul’dan bin bir güçlükle, ama inançla başlayan yolculuk Samsun’a ulaşıyor.
Oradan Erzurum’a kadar Anadolu bozkırının tozlu, kötü yollarında zaman zaman tekerleği patlayan, bozulan bir eski otomobil ile süren yolculuk, önce Amasya’da mola veriyor ve 3 Temmuz’da Erzurum’da noktalanıyor.
Erzurum…
Yiğitler otağı, Dadaşlar diyarı, şanlı Erzurum...
Özgürlükler diyarı Erzurum...
Umutların yok olduğu, Anadolu ufuklarının karardığı bir dönemde,
Milli Mücadele’nin temelinin atıldığı, Kurtuluş ateşinin yakıldığı,
Gazi Şehir, Erzurum...
Anadolu’nun giriş kapısı, Türkiye’nin kilidi...
Bu kapıyı sağlam tutmalı.
Sağlam tutmalı ki, Türk Milleti kendini esir etmek isteyenlere karşı direnebilsin. Esaret zincirlerini kırsın, manda ve himayeyi reddetsin.
Mustafa Kemal, Erzurum’un İstanbul kapısı Ilıca’dan 1919 yılının sıcak bir 3 Temmuz günü Erzurum’a girerken göç yolundan dönen Mezararkalı Mevlüt Ağa’dan istediği cevabı zaten almıştır.
M.Kemal, Mezararkalı Mevlüt Ağa’nın: ‘Gidip bakalım ki, kimin malını kime verecek bu ırzı kırıklar!..’
Ya da Erzurum........
© Pusula Gazetesi
