Hak İhlalleri Trenine Karşı Papatya Direnci
- MENEKŞE TOKYAY
- 11 Ocak 2025
Yan yana asla gelmemesi gereken iki kelime: “Çocuk” ve “evlilik”… Ama bu iki kelime, dünyanın hemen her yerinde en yıkıcı birleşimlerden birini oluşturuyor. Özellikle krizlerin, afetlerin ve toplumsal eşitsizliklerin derinleştiği dönemlerde, çocuk yaşta evlilikler adeta bir “çıkış yolu” gibi sunuluyor. Oysa bu sözde “çıkış yolu”, kız çocuklar için hayat boyu sürecek bir “çıkmaz sokağa” dönüşüyor.
Birleşmiş Milletler Nüfus Fonu Türkiye Ofisi’nin “Kadın Planlayabilir” başlıklı farkındalık kampanyasındaki görüntüler uzun zamandır gözümün önünden gitmiyor. Üniversite sınavlarının birinci basamağını geçmesine rağmen ikinci basamağa girmesine babasının izin vermemesi sebebiyle hayalleri yarım kalan bir kadın, çok küçük yaşta evlendirildiğini ve 19 yaşında anne olduğunu, hayatta çok ezildiğini belirten başka bir kadın ve daha niceleri…
Oysa kadın ve kız çocuk, geleceğini ve bugününü planlayabilir; tıpkı yaşıtı erkeklerin planlayabildiği gibi…
Sokağa çıktık ve kadınlara sorduk; Kadın olduğunuz için neyi planlayamadınız, hangi hayalinizi gerçekleştiremediniz?
Yanıtları, belki de yüzbinlerce kadının ortak sesi. Gelin birlikte kulak verelim!#KadınPlanlayabilir @NLinTurkiye pic.twitter.com/LdT5Eb4vFq
— UNFPA Türkiye (@unfpaturkiye) December 9, 2024
Yan yana asla gelmemesi gereken iki kelime: “Çocuk” ve “evlilik”… Ama bu iki kelime, dünyanın hemen her yerinde en yıkıcı birleşimlerden birini oluşturuyor.
Özellikle krizlerin, afetlerin ve toplumsal eşitsizliklerin derinleştiği dönemlerde, çocuk yaşta evlilikler adeta bir “çıkış yolu” gibi sunuluyor.
Oysa bu sözde “çıkış yolu”, kız çocuklar için hayat boyu sürecek bir “çıkmaz sokağa” dönüşüyor.
Uçan Süpürge Kadın İletişim ve Araştırma Derneği’nin hazırladığı ve kısa süre önce kamuoyuyla paylaştığı “Çoklu Krizler Çağında Çocuk Yaşta Evlilikler Hızlı Değerlendirme Raporu” 6 Şubat 2023 Kahramanmaraş merkezli depremler sonrasında Adana’da yürütülen saha araştırmasıyla bir gerçeği yüzümüze çarpıyor: Afetler, ekonomik krizler ve toplumsal cinsiyet eşitsizliği birleştiğinde, en büyük bedeli yine kız çocuklar ödüyor.
Depremler ve Çocuk Yaşta Evlilikler
Uçan Süpürge Kadın İletişim ve Araştırma Derneği, söz konusu raporu, Eşit Haklar için İzleme Derneği (ESHİD) ve İnsan Hakları Bilgi ve Belge Sistemleri (HURIDOCS) ortaklığında, İzleme ve Savunuculuk Ortaklıkları Yoluyla Türkiye’deki Dezavantajlı Grupların Ekonomik, Sosyal ve Kültürel Haklarının Desteklenmesi Projesi kapsamında Avrupa Birliği’nin maddi desteğiyle yürüttüğü “6 Şubat Kahramanmaraş Merkezli Depremlerin Bir Hak İhlali Olarak Çocuk Yaşta Evliliklere Etkisi” projesi kapsamında tamamlandı.
Proje kapsamında Adana’da Kadına Özgürlük ve Eşitlik Derneği (KÖVED) ile el birliğiyle; çocuk yaşta, erken ve zorla evlendirme olgusunun mevcut durumunu, deprem sonrası toplumsal dinamikleri hesaba katarak, olası riskler ve verilerle ortaya koymak üzere bir saha araştırması yapıldı. Akabinde, araştırmadan elde edilen verilerin analizini içeren “Çoklu Krizler Çağında Çocuk Yaşta Evlilikler Raporu” da yayımlandı.
Rapordaki veriler ve bilgileri elde etmek için 206 kadınla yüz yüze anket yapıldı; 10-17 yaş aralığındaki 11 kız çocukla atölye çalışmaları yürütüldü; Adana’da yedi kurum temsilcisiyle yarı yapılandırılmış görüşmeler gerçekleştirildi.
Katılımcıların yaklaşık üçte ikisi okula hiç gitmezken, çocuk yaşta evlendirilen katılımcıların da dörtte üçü hiç okula gitmemiş. Evlenmiş olanların da yüzde 83,8’i çocuk yaşta ve genellikle aile tanıdığı veya akrabasıyla evlendirilmiş. Evlendirilme yaşı ise 15 ve 16 yaş bandında yoğunlaşıyor. 15 yaşında evlendirilenlerin üçte biri, 16 yaşında evlendirilenlerin de beşte biri, kendilerinden 11 ila 15 yaş büyük kişilerle evlendirilmiş. Çocuk yaşta evlendirilme kararını verenin kim olduğu sorusuna ise 100 kişiden 75’i “babam” diyor.
Çocuk yaşta evlilik; eğitim hakkını, oyun hakkını ve en önemlisi çocuk olma hakkını gasp ediyor. Bir çocuğun okul sıralarında olması gerekirken “ev işleri” ve “kocasının bakımı” ile yükümlü olması, aslında onun çalınan, ziyan edilen çocukluğuna karşılık geliyor.
Benzer şekilde, araştırmadaki katılımcıların üçte ikisi ev hanımı, üçte biri ise tarım işçisi olduğunu beyan etmiş. Ev hanımı olduğunu söyleyenlerin yüzde 69’u, tarım işçilerinin de yüzde 81’i okula hiç gitmemiş.
Çocuklar, En Kırılgan Grup
Depremlerin ardından çocuk yaşta zorla evliliklerin artma riskini ilk aşamada UNICEF ve Birleşmiş Milletler Kadın Birimi de dile getirmişti.
Raporda vurgulandığı gibi, kız çocuklar ekonomik kriz ve yerinden edilme gibi durumlarda en kırılgan grubu........
© Perspektif
