menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Yaşlılık/Emeklilik Aylığının Hak Edilmesi Şartları ve Serüveni

12 1
20.02.2025

Son zamanlarda basın-yayın organlarında ve sosyal medyada mevcut sosyal sigorta sisteminde bazı değişiklikler yapılmak üzere çalışmalar yapıldığı, bu kapsamda “yaşlılık/emeklilik aylığına hak kazanmada yaş şartlarının yükseltileceği”ne ilişkin haberler sıkça yer almaya başladı. “Yaşlılık/emeklilik aylığına hak kazanmada yaş şartı”, tarihsel süreç içerisinde değerlendirilmek üzere bu yazının konusunu oluşturacaktır.

Son zamanlarda basın-yayın organlarında ve sosyal medyada mevcut sosyal sigorta sisteminde bazı değişiklikler yapılmak üzere çalışmalar yapıldığı, bu kapsamda “yaşlılık/emeklilik aylığına hak kazanmada yaş şartlarının yükseltileceği”ne ilişkin haberler sıkça yer almaya başladı. Ayrıca sosyal sigorta sisteminin temeline bomba koyan, 2006 yılında çok zorluklarla gerçekleştirilen “Sosyal Güvenlik Reformu”nu ve bu reformun temel gerekçelerinden birini siyasi popülizm uğruna berhava eden “Emeklilikte Yaşa Takılanlar-EYT” için yapılan yaş şartını kaldıran düzenlemelerden sonra “staj mağdurları”, “çıraklık mağdurları”, “kademeli yaş mağdurları”, “kendi adına ve hesabına bağımsız çalışanlar (4/1, b’liler, Bağ-Kur’lular) bakımından prim ödeme gün sayısının 7.200 güne düşürülmesi” gibi talepler de yine basın-yayın organlarında ve sosyal medya mecralarında sıkça dile getirilmeye başlandı.

Dile getirilen bu hususlardan “yaşlılık/emeklilik aylığına hak kazanmada yaş şartı”, tarihsel süreç içerisinde değerlendirilmek üzere bu yazının konusunu oluşturacaktır. Diğer konular da önemli olmakla birlikte başka yazılarda değerlendirmek üzere şimdilik bir kenara bırakalım.

Öncelikle mevcut düzenlemeye göre yaşlılık/emeklilik aylığına hak kazanmada yaş şartının ne olduğunu belirleyelim. Bundan sonra tarihsel süreç içerisinde bu duruma nasıl gelindiğini tespit edelim.

Öncelikle ifade edelim ki sosyal sigorta hukuku sisteminde “emeklilik” ve “emeklilik aylığı” diye bir kavram bulunmamaktadır. Kavramın aslı “yaşlılık” ve “yaşlılık aylığı”dır. Ancak halk arasında “emeklilik” ve “emeklilik aylığı” daha çok kullanılmaktadır. Bu nedenle “yaşlılık/emeklilik” şeklinde bir kullanım tercih edilmiştir.

Yine öncelikle ifade edelim ki sosyal sigorta sisteminde, sistemin geleceğini ve sürdürülebilirliğini belirleyen “aktüeryal denge” ve “aktif/pasif dengesi” bakımından üç temel olmazsa olmaz şart; “yaşlılık aylığına hak kazanmada yaş şartı”, “sigortalılık süresi” ve “prim ödeme gün sayısı”dır. Özellikle ideal ve sürdürülebilir bir sosyal sigorta sistemi için beklenen “dört çalışana/sigortalıya bir emekli” olması gerekliliği, 2006 yılından itibaren 2023 yılı başına kadar geçen sürede ancak “yaklaşık iki çalışana/sigortalıya bir emekli” seviyesine ulaşmışken, 2023 yılı başında yapılan EYT düzenlemesi ile alarm seviyesi olan “1,60 çalışana 1 emekli” seviyesine gerilemiş oldu.

Yaşlılık/emeklilik aylığına hak kazanabilme şartları, 31/5/2006 tarihinde kabul edilen, ancak tüm hükümleriyle 2008 yılı Ekim ayı başında yürürlüğe girebilen ve bu tarihe kadar sosyal sigortayı düzenleyen kurum (SSK, BAĞ-KUR, TC Emekli Sandığı) ve kanunları kaldırarak tek kanunda toplayan, hazırlanmasında bu satırların yazarının da katkıları bulunan 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nun “Yaşlılık sigortasından sağlanan haklar ve yararlanma şartları” başlıklı 28’inci maddesinde düzenlenmiştir. Maddenin ilk fıkrasında yaşlılık sigortasından sigortalıya sağlanan hakların neler olduğu (yaşlılık aylığı bağlanması ve toptan ödeme yapılması) belirtildikten sonra, önce ikinci fıkrasında genel yaşlılık/emeklilik aylığına hak kazanma şartları düzenlenmiştir. Bundan sonraki fıkralarda ise daha kolaylaştırılmış şartlarla veya istisnai hallerde yaşlılık/emeklilik aylığına hak kazandıran durumlar düzenlenmiştir.

28’inci maddenin ikinci fıkrasının (a) bendinde 17/4/2008 tarihli ve 5754 sayılı Kanun’un 16’ncı maddesiyle yapılan değişikliğe göre “ilk defa bu Kanuna göre sigortalı sayılanlara kadın ise 58, erkek ise 60 yaşını doldurmuş olmaları ve en az 9.000 gün malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primi bildirilmiş olması şartıyla yaşlılık aylığı bağlanır. Ancak, 4’üncü maddenin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında sigortalı sayılanlar için prim gün sayısı şartı 7200 gün olarak uygulanır.”¹

Ancak aynı fıkranın (b) bendine göre kadınlar için 58, erkekler için 60 olan yaş şartı 1/1/2036 tarihinden başlayarak kademeli bir şekilde artırılmakta ve 1/1/2048 tarihinden itibaren kadınlar ve erkekler için 65 yaşta eşitlenerek sabitlenmektedir. Buna göre “(a) bendinde belirtilen yaş şartı;

1) 1/1/2036 ilâ 31/12/2037 tarihleri arasında kadın için 59, erkek için 61,

2) 1/1/2038 ilâ 31/12/2039 tarihleri arasında kadın için 60, erkek için 62,

3) 1/1/2040 ilâ 31/12/2041 tarihleri arasında kadın için 61, erkek için 63,

4) 1/1/2042 ilâ 31/12/2043 tarihleri arasında kadın için 62, erkek için 64,

5) 1/1/2044 ilâ 31/12/2045 tarihleri arasında kadın için 63, erkek için 65,

6) 1/1/2046 ilâ 31/12/2047 tarihleri arasında kadın için 64, erkek için 65,

7) 1/1/2048 tarihinden itibaren ise kadın ve erkek için 65,

olarak uygulanır. Ancak yaş hadlerinin uygulanmasında (a) bendinde belirtilen prim gün sayısı şartının doldurulduğu tarihte geçerli olan yaş hadleri esas alınır.”

Şu halde bu kanunun yürürlüğe girdiği tarihten sonra (Ekim 2008) ilk kez sigortalı olan bir sigortalının, ister işçi olsun ister memur olsun isterse kendi adına ve hesabına bağımsız çalışan olsun yaşlılık/emeklilik aylığına hak kazanabilmesi için kadın ise 58, erkek ise 60 yaşını doldurmuş olması; ayrıca işçi olarak çalışan sigortalı (4/1, a) ise 7200 gün (20 yıl), memur (4/1, c) ve kendi adına ve hesabına bağımsız çalışan sigortalı (4/1, b) ise 9000 gün (25 yıl) malullük, yaşlılık ve ölüm sigortası primi bildirilmiş/ödenmiş olması gerekmektedir.²

Söz konusu 28’inci maddenin üç ve devamı fıkralarında ise kolaylaştırılmış şartlarla yaşlılık/emeklilik aylığına hak kazandıran durumlar düzenlenmiştir.

Üçüncü fıkraya göre “Sigortalılar, ikinci fıkranın (a) ve (b) bentlerinde yer alan yaş hadlerine (Ek ibare: 17/4/2008-5754/16 md) 65 yaşını geçmemek üzere üç yıl eklenmek ve adlarına en az 5.400 gün malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primi bildirilmiş olmak şartıyla da yaşlılık aylığından yararlanabilirler.”

Dördüncü fıkraya göre “Sigortalı olarak ilk defa çalışmaya başladığı tarihten önce 5510 sayılı Kanun’un 25’inci maddesinin ikinci fıkrasına göre malûl sayılmayı gerektirecek derecede hastalığı veya engelliliği bulunan ve bu nedenle malûllük aylığından yararlanamayan sigortalılara, en az on beş yıldan beri sigortalı bulunmak ve en az 3960 gün malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primi bildirilmiş olmak şartıyla yaşlılık aylığı bağlanır.”

Beşinci fıkraya göre “Kurumca yetkilendirilen sağlık hizmet sunucularının sağlık kurullarınca usûlüne uygun düzenlenecek raporlar ve dayanağı tıbbî belgelerin incelenmesi sonucu, Kurum Sağlık Kurulunca çalışma gücündeki kayıp oranının yüzde 50 ilâ yüzde 59 arasında olduğu anlaşılan sigortalılar, en az 16 yıldan beri sigortalı olmaları ve 4.320 gün; yüzde 40 ilâ yüzde 49 arasında olduğu anlaşılan sigortalılar, en az 18 yıldan beri sigortalı olmaları ve 4.680 gün malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primi bildirilmiş olmak şartıyla ikinci fıkranın (a) bendindeki yaş şartları aranmaksızın yaşlılık aylığına hak kazanırlar.”

Altıncı fıkraya göre Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nca “tespit edilen maden işyerlerinin yeraltı işlerinde sürekli veya münavebeli olarak en az 20 yıldan beri çalışan sigortalılar için ikinci fıkrada belirtilen yaş şartı 50 olarak uygulanır.”

Yedinci fıkraya göre Kanun’un özgün/ilk haline göre 50, 17/4/2008 tarihli ve 5754 sayılı Kanun’la yapılan değişiklikten sonra “55 yaşını dolduran ve erken yaşlanmış olduğu tespit edilen sigortalılar, yaş dışındaki diğer şartları taşımaları halinde yaşlılık aylığından yararlanırlar.”

........

© Perspektif