menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Orta Doğu, Trump Amerika’sına Uyum Sağlıyor

9 0
30.11.2025

Son on yılda, küresel tartışmalara paralel olarak, Orta Doğu ülkelerinin jeopolitik ve jeoekonomik ilişkilerinde çok kutuplu bir yaklaşım benimsedikleri fikri öne çıkmıştı. Bölge, ekonomik, teknolojik ve stratejik altyapı açısından şüpheye yer bırakmayacak şekilde çok kutuplu hale geldi. Fakat, giderek çok kutuplu hale gelen bu tablo, bölgesel güvenliğe yansımıyor.

Bugün Amerika’nın Orta Doğu’daki rolü birbirinin zıttı iki sıfatla tanımlanıyor: Güvenilmez ve vazgeçilmez. Amman’dan Ankara’ya, Kahire’den Doha’ya, Bağdat’tan Riyad’a kadar tüm bölgede Amerika’nın dış politikasına duyulan hoşnutsuzluk halen yüksek olmakla birlikte, bölgedeki iktidarlar Trump yönetiminin gönlünü kazanmak için yoğun çaba sarf ediyor.

Sadece Eylül ayından bu yana, Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman, Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed Şara, Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Katar Başbakanı Şeyh Muhammed bin Abdurrahman Al Sani, Başkan Trump ile görüşmek üzere ABD’yi ziyaret etti. Bu ziyaretler, ABD’nin bölgesel meselelerde oynadığı merkezi rolün önemini teyit etmekte ve bölgenin iktidar elitlerinin Trump’ın Amerika’sına nasıl uyum sağladığını göstermektedir.

Son on yılda, küresel tartışmalara paralel olarak, Orta Doğu ülkelerinin jeopolitik ve jeoekonomik ilişkilerinde çok kutuplu bir yaklaşım benimsedikleri fikri öne çıkmıştı. Bölge, ekonomik, teknolojik ve stratejik altyapı açısından şüpheye yer bırakmayacak şekilde çok kutuplu hale geldi. Çin, ABD, İngiltere ve Euro bölgesini geride bırakarak Körfez’in en büyük ticaret ortağı oldu. Çinli telekomünikasyon şirketi Huawei, artık tüm Körfez ülkelerinde hassas teknoloji ve 5G ağları açısından merkezi bir rol oynuyor.

ABD ve AB, 2023 yılında, Çin’in bölgede artan etkisine karşı koymak için, Hindistan’ı Körfez, Ürdün ve İsrail üzerinden deniz ve demiryolu bağlantıları ile Avrupa’ya bağlamayı amaçlayan Hindistan-Orta Doğu-Avrupa Ekonomik Koridoru projesini destekliyordu. (Proje, Gazze’deki savaş nedeniyle askıya alındı.) Bu arada, çoğu Orta Doğu ülkesi Çin’in Kuşak ve Yol Girişimi’nin bir parçası olmaya devam ederken, Irak, Türkiye, Katar ve Birleşik Arap Emirlikleri’nin ortak girişimi olan Irak Kalkınma Yolu projesi gibi alternatif ticaret koridorlarına da dahil oluyor. Fakat, giderek çok kutuplu hale gelen bu tablo, bölgesel güvenliğe yansımıyor.

Vazgeçilmez Amerika

Gazze’deki savaş, Çin ya da Rusya da dahil başka hiçbir gücün ABD’nin Orta Doğu’daki yerini almaya yaklaşamadığını gösteriyor. Bölgedeki savaş ve barış meselelerinde, tüm yollar hâlâ Washington’a çıkıyor. ABD’nin baskısı ve ısrarı olmasaydı, İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu Doha’ya yapılan saldırı için Katar’dan özür dilemez ya da Gazze’de ateşkese yanaşmazdı. Benzer şekilde, ABD’nin onayı olmasaydı,........

© Perspektif