Silah Bırakmamak için Mazeretler, Bırakmak için Akıl ve Sorumluluk Gerekir
- ADNAN BOYNUKARA
- 26 Mart 2025
Öcalan’ın çağrısının içeriği gayet açık. Neyin konuşulduğu ve yol haritası gayet net. Buna rağmen mazeret üreten yaklaşım sahiplerinin neye hizmet ettikleri onların sorunu. Bugünlerde sergilenen mazeretlerin ana kaynağını, motivasyonunu anlayabilmek için 28 Şubat 2015’ten sonra örgütün yaptığı açıklamaları hatırlamakta yarar var.
“Geçmişin arabalarıyla hiçbir yere gidemezsiniz…”
Maksim Gorki
Türkiye’nin son 40 yılına damgasını vuran ana konulardan birisi, PKK’nın yürüttüğü terör faaliyetleri. Tabii mesele, yalnızca güvenlik boyutuyla değil, siyasi, ekonomik ve toplumsal yansımalarıyla da kapsamlı bir şekilde ortada duruyor. Terör faaliyetlerinden kaynaklı sorunların tümünü konuşmanın yolu, silahın devreden çıkmasıyla doğrudan ilgili. Silahın aradan çıkmasının en temel çıktısı, var olan sorunlar yumağını konuşabilmek ve çözüm üretmek. Bu nedenle, Öcalan’ın, “Örgütün kuruluş sürecindeki gerekçeler ortadan kalktı, silahı bırakın ve örgütü feshedin” çağrısı anlamlı. Bahsettiğimiz konu sıradan bir talep olmaktan öte, yaşadığımız dönemin ruhunun, jeopolitik ihtiyaçların, tarihi koşulların ve toplumsal dönüşümün gereği olarak yapılmış bir çağrı.
Mazeret Üretme Mekanizması
Çağrının içeriği gayet açık. Neyin konuşulduğu ve yol haritası gayet net. Buna rağmen mazeret üreten yaklaşım sahiplerinin neye hizmet ettikleri onların sorunu. Bu ülkenin insanları, bahsettiğimiz mazeret üreten yaklaşımı ve mazeretçileri gayet iyi tanıyor. İsterseniz Şubat 2015 sürecini hatırlayalım.
Türkiye’nin çözüm sürecinde iki açıklama yapıldı. İlki Mart 2013’te, “örgütün silah bırakıp yurt dışına çıkmasını” içeren açıklamaydı. İkincisi ise 28 Şubat 2015’te yapılan ve örgütün, “Türkiye Cumhuriyeti devletine karşı silah kullanmaya son vermesi” çağrısıydı. Bu iki açıklama da örgüt kurucusunun pozisyonunu ortaya koyan metinlerdi. Siyasal parti adına süreç içinde sorumluluk almış olan kişiler ve Kandil’dekiler gayet iyi biliyor. Bugünlerde sergilenen mazeretlerin ana kaynağını, motivasyonunu anlayabilmek için 28 Şubat 2015’ten sonra örgütün yaptığı açıklamaları ve ürettikleri mazeretleri hatırlamakta yarar var.
Dolmabahçe Açıklaması Sonrası Neler Olmuştu?
28 Şubat 2015: Dolmabahçe’de PKK’nın silah bırakmasına ilişkin çağrı yapıldı.
28 Şubat 2015: KCK üyesi Mustafa Karasu, Dolmabahçe’de yapılan silah bırakma çağrısından hemen sonra, “Hükümet eğer ciddi ise bizi Öcalan ile görüştürsün” şeklinde bir açıklamada bulundu. Açıklamanın devamında ise “Bu sorun çözülmeden PKK silah bırakacak, PKK kongre yapıp silah bırakma kararı alacak biçimindeki yaklaşımlar demagojidir” ifadesini kullandı. Örgütünün farklı kanadının sesi olan Karasu daha da ileri giderek; “Şimdi Kürt sorununun çözümü tartışılıyor, hatta AKP tarafından PKK’nın silahlı mücadeleyi bırakacağı algısı yaratılmaya çalışılıyor. Apo’yla PKK arasında görüşme olmadan, bu sorun çözülmeden, PKK silah bırakacak, PKK kongre yapıp silah bırakma kararı alacak biçimindeki yaklaşımlar demagojidir…” sözleriyle çözümsüzlüğün temsilcisi olduklarını ortaya koymuştu.
5 Mart 2015: Cemil Bayık “Önce çözüm, daha sonra silah bırakılacak”........
© Perspektif
