Yeni güvenli liman arayışları Avrupa’nın yıldızını parlatırken, dünya gündemi Trump etrafında şekillenmeye devam ediyor
Karşılıklı tarifeleriyle dünya piyasalarını deyim yerindeyse alt üst eden ABD Başkanı Trump’ın geçtiğimiz haftalarda 90 günlük erteleme ve bazı muafiyetler ile kısıtları aynı zamanda dile getirmesi belirsizliği daha da artırdı. Ve bu yaşananlar sonuç olarak ABD borsalarının kayıpla kapatmasına neden oldu.
Diğer taraftan geçtiğimiz hafta; Japon yetkililerle görüşen Trump, perşembe günü de İtalya Başbakanı Giorgia Meloni’yi Beyaz Saray’da ağırladı. Trump, Avrupa Birliği (AB) ile ticaret anlaşması yapılabileceğini ifade etti. Hatta Çin’le de temasta bulunacağını sözlerine ekledi eklemesine. Ancak bu konuyla ilgili de herhangi bir takvim paylaşmadı. Tüm bu görünüm, öncesinde çok ciddi kayıplara uğrayan hazine tahvillerine bir miktar pozitif katkı sağlamış olsa da yine de güvenli liman tercihlerinin değiştiğini gördük.
Beklenenden daha sert ve çabuk gelen tarifeler; paranın da yönünü iki önemli güvenli limana yönlendirmişti:
Bunlardan ilki altın; rekor üstüne rekor kıran altının onsu zirve yaptıkça; tahminler de revize ediliyor ki; Goldman Sachs, 2025 sonu altın fiyatı tahminini ons başına 3.300 dolardan 3.700 dolara, UBS, ise yıl sonu fiyat tahminini 3.200 dolardan 3.500 dolara çıkartmış durumda. Ben bu satırları yazdığım sırada altının onsu 3327 dolardan işlem görmekteydi.
İkinci ve en az bir o kadar da önemli güvenli liman ise Alman bonoları ve Euro olarak karşımıza çıkıyor. Önemine gelince; hatırlanacak olursa “o Almanya ki”; bir yıldan az bir süre öncesine kadar hasta adam benzetmeleriyle adeta bir vaka konusu........
© Para Borsa
