“Yetmez Ama Evet” Referandumu…
Anayasa‘da yapılan birtakım değişiklikler 12 Eylül 2010 tarihinde halk oylamasına sunuldu.
Yirmi altı maddelik bir değişikliği içeren paket, TBMM tarafından kabul edildikten sonra Cumhurbaşkanı Abdullah Gül tarafından referanduma sunuldu.
Referandumun sonucunda W,88 evet ve B,12 hayır oyu çıktı, anayasa değişiklikleri kabul edildi.
Eksik olmakla birlikte yeni anayasanın Türkiye’de demokratik hak ve özgürlükler açısından ileri bir adım olduğunu, 12 Eylül Anayasasında bir gedik açacağını savunan aydınlar, yazarlar, hukukçular, sanatçılar, öğretim üyeleri ve siyasi eylemciler sürece destek için “Yetmez Ama Evet” kampanyası başlattı.
Anayasa referandumu 15 yıl öncesinin en önemli, medyada en fazla tartışılan siyasal gelişmelerden biri oldu.
***
Basın Tarihi 2010 yılına geldiği için yeniden irdelediğimiz bu konuya 6 Eylül 2023 tarihinde, Umut Kitabevi’nin bombalanmasının yıldönümünde yayınladığım “Yetmez Ama Evet” başlıklı yazıda da kısaca değinmiştim.
Şöyle diyordum:
“Türkiye askeri vesayeti yaşadı…
Bugün korkunç bir başka dönemi yaşıyor.
O zaman da hukuk yoktu, şimdi de yok.
Bu lanetli bir zincir… Her hukuksuzluk döneminin içinde bir başka hukuksuzluk döneminin tohumları büyüyor.
Niye böyle oluyor?
100 yıldır Cumhuriyet’i demokratikleştirmediğimiz için.
***
Şimdi ‘demokratik Türkiye’yi’ çare olarak önerenlere, hem askeri, hem de sivil vesayete sonuna kadar karşı olanlara, her şeyi bir yana bırakıp düşmanlık edenler var.
Vesayet karşıtlarını ‘yetmez ama evet’çiler olarak isimlendiriyorlar… Askeri vesayete karşı çıkmayı ‘büyük bir günah’ gibi göstermek istiyorlar.
Umut Kitabevi’nin bombalandığı dönemi aklamak peşindeler.
Utanma perdesini biraz daha yırtarlarsa ‘niye cinayetlere karşı çıktınız’ diye soracaklar.
Askeri vesayeti savunanlara 9 Kasım 2005........© P24
