menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Okumalar değinmeler

13 2
05.04.2025

Geçen hafta iki kitap arasında kararsız kalmıştım. Yoksulluk Halleri ve Direnmenin Estetiği.

Yoksulluk Halleri, (tam adıyla) Türkiye’de Kent Yoksulluğunun Toplumsal Görünümleri, çok yazarlı bir derleme: Aksu Bora, Kemal Can, Ahmet Çiğdem, Necmi Erdoğan, Ömer Laçiner, Ersan Ocak, Mustafa Şen. Diğer kitap ise, Direnmenin Estetiği (Peter Weiss).

Sosyal medyada karşılaştığım bir röportaj kararsızlığımı çözdü. Ekrem İmamoğlu tutuklamasıyla başlayan proresto eylemleri sırasında Sadiye Hanım ile yapılmış bir röportaj. Sadiye Hanım 75 yaşında. İspark çalışanı oğlu gözaltına alınmış. Şunları söylüyor:

“30 yaşında dul kaldım. 12 bin lira maaş alıyorum. Çocuklarım için ayaktayım. Çocuklarım için canımı veririm. Yokluk çektik, yemedik, içmedik. 75 yaşındayım hala basamak siliyorum. Basamak siliyorum ki kimseye muhtaç olmayayım.”

“Basamak silmek” beni Yoksulluk Halleri’ne yöneltti. Kitap 2007-2016 arasında ilk üç baskısını yapmıştı. Bu baskılardan birinde okuduğum merdiven silen İsmet adlı bir kadının söyledikleri hafızamdaydı. Annesi ve lise öğrencisi kızı ile yaşıyordu. Annesi ve kızı, İsmet Hanım’ın merdiven sildiğini bilmiyorlardı. Onlara belediyede çalıştığını söylemiş.

İsmet Hanım ile 2001 yılında, Küçükbakkalköy/Kadıköy-İstanbul’da görüşülmüş. Görüşmeyi Yapanlar, Aksu Bora, Necmi Erdoğan. Aşağıdaki tanım onlara ait:

“İsmet Hanım 50 yaşında; Erzurumlu; dul. Liseye giden kızı ve annesiyle birlikte yaşıyor ve tek başına onlara bakıyor. Kocasından ayrıldığında, kızı bir yaşındayken hastanelerde çalışmaya başlamış. Şu anda hiçbir geliri yok; Aile Danışma Merkezi’nin yemek bölümünde stajyer olarak işe başlamış. Annesinden ve kızından ‘gizli’ bazen merdiven silmeye gidiyormuş; ama ‘ben bir cumhuriyet kadınıysam, acizlik yok’ diyor. Kızının sınavla girilen bir Anadolu Teknik Lisesi’ni kazanmış olmasından dolayı ‘gurur’ duyuyor.

İsmet Hanım’ın sesinden dinleyelim: ‘…Gelecekte arkamızda hiç kimsemiz yok. Şöyle, ben açık konuşayım,........

© P24