GÜNGÖREN’DE İMAR MÜDÜRÜ OLMAK
Yıllar önce Tercüman Gazetesinde çalışırken,
Tehlikeli meslekler diye bir dizi röportaj yapmıştım.
Röportaj için on meslek gurubu seçmiştim.
Özel harekât polisi, pilot,34-40 katlı bir binada sıva yapan bir işçi,
Dağda PKK peşindeki bir korucu, trafik polisi
Hatırladıklarımdan bazıları.
Ekmeğini taştan çıkaran bu meslek sahiplerin ile
Bir üç beş günü beraber geçirmiş, izlenimlerimi yazmıştım.
Eh gönül dostları bir de zor meslekler var.
Yapmak istemeyeceğiniz.
ĞÜNGÖREN”DE DOLAŞIYORUM.
İstanbul’umuz bir deprem tedirginliği içinde.
Bazıları eyyamcı, baziları gerçekçi,
Bir sürü deprem uzmanı durmadan uyarıyor.
7 şiddetinde olacak 7,5 şiddetinde olacak.
Tabii bu söylemler insanlarımızın psikolojilerinde derin etkiler yapıyor.
Korkuyorlar.
7.5 şiddetindeki bir depremin bu kadim şehirde nasıl
Bir felaket yaratacağının farkındalar.
İşte o çapraşık, devletin belirlediği inşaat kriterlerine uymayan,
Semtlerden biri de Güngören.
Has bel kader benim de burada bir dükkânım var.
Yarısı devletten, yarısı kredi kampanyasından faydalanmak için,
Karot aldırdık ve yıkım kararı çıktı.
Belediye 3 ay süre veriyor, süre sonunda önce,
Eletriğini, suyunu, doğalgazını kesiyor,
İnsanları tahliye ediyor.
Tabii bu yıkım sırasında mağduriyetlerde oluşuyor.
Tek dairesi olan, emekli maaşından başka gelir olmayan.
Apartmanı yıkıldıktan sonra çaresiz kalacak insanlar var.
Devletin verdiği kira yardımı 5 bin TL.
En düşük kira 20 bin TL.
Gel de çık işin içinden.
Dükkânın bulunduğu apartmanımızda bir toplantımız olacak.
Güngören’in felaket düzeyde bir oto park sorunu da olduğu için,
400-500 mesafede bir park yeri buldum.
Ve yürüyerek dükkâna doğru revan oldum.
Yol boyunca Güngören’in o kötü yapılaşmasına da şahit oldum.
Duvarları çatlamış, balkonlarının altından paslanmış,
Miladı dolmuş demirler uyarıcı görevini yapıyorlar gibi.
Sıvası........
© Ortadoğu
