Rahmetli Erdoğan Demirören’e atfedilen

Ve de oğlu Yıldırım Demirören’e söylediği bir söz var;

“Oğlum Beşiktaş’ı yönettiğin gibi,

Bizim holdingin yönetseydin,

Seni ertesi gün kapının önüne koyardım”.

Türk sporu ve de gelmiş geçmiş,

Büyük dört TÜRK kulübü adına söylenmiş.

Kıssadan hisse türünde acı gerçekleri.

Vurgulayan darbımesel türünde bir söz bu..

Bu dört güzide kulübümüzün başına geçen başkanların,

Temel amaçları kulüplerini başarıya ulaştırmak,

İyi işler yapmak.

Bunun için sorumsuzca işler yapıyorlar.

Özetle har vurup harman savuruyorlar.

Ve sonuçta kâğıt üzerinde milyarlarca borcu olan,

Batık durumda ki üç kulübümüz var.

Futbolculuğu yetersiz sporculara verilen milyon dolarlar.

Rüyada dahi görülmeyecek türde ödenen paralar.

Kulübün gücünün üzerinde yapılan harcamalar.

Elini cebine atmamalar.

İşin daha da kötüsü;

“Kulübü soydu kasasını doldurdu”,

Türünde belgelenememiş iddialar”.

En son bon BJK başkanı Hasan Arat ile gördük.

Öyle uçuk transferler yaptı ki!

Dudağımız uçukladı.

Bir lira etmeyen futbolculara üç lira,

Beş lira verdi.

İşin kötü tarafı biri hariç hiçbirinden de verim alamadı.

Kulübü çok kötü yönetti.

Ve TÜRK spor tarihinde ilk defa bir başkan kulüp üyeliğinden çıkarıldı,

Toplantı salonunda tekme tokat kovuldu.

İşin özüne gelirsek ülkemizin üç büyük kulübü,

Şu anda batık........

© Ortadoğu