SİZ HİÇ KANSER OLDUNUZ MU?
Aylardan Kasımdı, hava hafif sisli ve bedenimizi ürpertecek kadar soğuktu. Ben daha minik bedenine çok ağır gelecek vazifeleri üstlenmek üzereydi. Kıvırcık şaçları olan, esmer bir tene sahip zayıf ve çelimsiz bir çocuktu.
Adını dedesinin adıda olan Salih olarak belirlemişlerdi. Kıvırcık şaçlarının arasına neredeyse makas giremez haldeydi. Ama o küçük kıvırcık saçlı çocuğun üzgün olduğu her halinden belliydi. Babası ölüm döşeğinde çaresiz yatıyordu. Salih bir şeylerin olacağını biliyordu ancak ölüm kavramı ona çok uzaktı.
Hem neden kendi babası ölsün ki?
Diye düşünüyordu. Babası adeta bir deri, bir kemik kalmıştı. Salih meraklı bakışlarla sürekli babası ile ilgilenmeye çalışıyordu.
Amacı babasına daha yakın olmaktı. Çevresindeki hala ve amcaları ise babasına çok yanaştırmıyorlardı.........
© Önce Vatan
