menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

BİR KANSER HASTASININ KALEMİNDEN RADYOTERAPİ

9 0
25.02.2025

Radyoterapi… Kelimenin kendisi bile soğuk ve ağır bir anlam taşır. İçinde "ışık" barındırsa da bu ışık ne bir güneşin sıcaklığına ne de bir yıldızın umuduna benzer. Bu ışık, teninize nüfuz eder, hücrelerinize dokunur, ama ruhunuzda derin yarıklar bırakır.

İlk seansınıza gitmeden önce içinizde bir belirsizlik hüküm sürer. Doktor, prosedürü açıklamıştır.

"Hiçbir şey hissetmeyeceksiniz," demiştir.

Ama bu "hissetmemek," yalnızca fiziksel anlamda bir vaattir.

Peki ya ruhunuz?

Peki ya bedeninizin içindeki görünmez yangın?

Radyoterapi odası...

Soğuk, sessiz ve gri.

Makinenin metalik gövdesi, duvarlardaki beyazlıkla birleşip insanı küçücük hissettiren bir manzara yaratır. Bu odaya her girdiğinizde, sanki kendi bedeninizden biraz daha uzaklaşıyorsunuz.

Hemşire sizi sakin bir sesle yönlendirir; bir yatağa yatmanız, hareketsiz durmanız gerekir. Ama bu hareketsizlik, yalnızca dışınıza aittir. İçinizde fırtınalar kopar.

Radyoterapi makinesi çalışmaya başladığında, hiçbir şey hissetmediğinizi düşünürsünüz. Sadece bir ışık huzmesi, derinizin altına sızar.

Ama o anda göğsünüzde bir ağırlık belirir; sanki bir el, ciğerlerinizi sıkıca kavramış ve nefesinizi çekip alıyordur. O ilk ışın, yalnızca tümörünüzü değil, bedeninizin geri kalanını........

© Önce Vatan