TESPİTLER (10 / 16)
MEDİNE-İ MÜNEVVERE’NİN MU’CİZE’LERİ!...
Medine’nin kadîm (en eski) ismi “Yesrib” dir. “Onlardan bir gurup da demişti ki: Ey Yesrib’li’ler! (Medine’li’ler) artık sizin için durmanın sırası değil.” ( Ahzâb / 33/13) Kur’ân-ı Kerim’de bu ism-ie Kadîm ile vârid olmuştur. Hişâm İbn-i Kelbî’nin beyânı’na göre: Cenab-ı Hak Ad kavmini helâk ettikten sonra diğer bütün kabile’ler etrafa dağılıp, bir kısmı Mekke’ye, bir kısmı Tâif’e, İbn-i Hüzeyl de, Yesrib’e gelerek Hüzeylî’ler Medine’nin mahalline inmişler, mekân tutmuşlar, kuyular kazıp hurma ağaçları dikerek, Yesrib’i imar edip, hayli zaman burada ikâmet etmişlerdi. Bilahare, ahlâkî çöküntüye uğradıkları için helâk olmuşlardır. Kuyuların suyu çekilmiş, hurma ağaç’ları kurumuştu.
Bunlardan sonra, Medine’yi Yemen belde’lerinden gelen Tübba’-i Ekber ihya ve imar etmiş, burasını vatan edinmişti. İbn-i İshak’ın beyânı’na göre, Tübba’ Medine’ye geldiğinde Kanât vâdisine inmiş ve orada bu gün “ Bi’r-i Melek” namiyle anılan meşhûr, kuyu’yu kazdırmıştı. Yemen illerinden Medine’ye gelen, Tübba’-ı Ekber’e Hicaz’ın havası iyi gelmemişti. Kendisine, Ravza-i Mutahhare- Mescid-i Nebeviyye’nin bulunduğu, mevki’in havadar olduğu, esintili, havası hoş, sağlığı için çok faydalı olduğunu söylediler. Tübba’-ı Ekbber, Alah’tan aldığı bir ilham ile, Ahirzaman Peygamber’i, Nebiyy-i zî- şân, Muhammed- Mustafa salla’llâhu aleyhi ve sellem Efendimizi Tebşir etmiş, Resûlu’llâh’ın Medine’ye kudûmu’nu da ayrıca tebşir etmiş, Peygamber’imizin teşrif buyuracağı yere bir de konak inşa ettirmişti. Ahfâd’ına torunlarına, bir mektup, bir vesîka bırakmıştı. Ahirzaman Peygamber’inin gönderileceğini, kendisine iman ettiğini, Yesrib’e de teşrif edeceğini, torunlarından her kim, ona yetişir, müşerref olursa, hemen iman etsin! Teşrifinde, kendisine ikramlarda........
© Önce Vatan
visit website