TABLACI
Kur’an-ı Kerîm “Fakr” yarasını rızka, nihayetsiz rahmetine ve sonsuz lezzetli ninetlerine arzu duymaya vesîle kılar. Evet, sınırsız rahmet meyvelerine aç olan ruh ve insan lâtifeleri; o nihayetsiz rahmet meyvelerine ihtiyaç hissettikçe; saadet lezzeti daha da artar. “Fakr” hâli, insanı işte bu durumunu giderecek arayışlara yöneltir.
Çünkü, ihtiyaç tekrar tekrar kendisini belirtince, lezzet ziyadeleşir. İşte “Fakr”dan böyle bir anlam çıkarmak gerek. Bu yüzden fakrımızla, her zaman iftihar edip, öğünmemiz lâzım.
Nasıl ki görsen: Bir tek adam geldi. Bütün şehir halkını zorla bir yere sevketti. Cebren işlerde çalıştırdı. Kesin olarak anlarsın ki, o adam kendi adıyla, kendi kuvvetiyle hareket etmiyor. Belki o bir askerdir. Devlet nâmına hareket eder, devlet kuvvetine dayanır.
İşte bunun gibi, her şey Cenabı Hakkın nâmına hareket eder.
Nitekim zerrecikler gibi tohumlar, çekirdekler; başlarında koca ağaçları taşıyor. Dağ gibi yükleri kaldırıyorlar. Yani koca ağaçlar, minnacık çekirdeklerden çıkıyor, açılıp saçılıyor; yine kocaman birer ağaç oluyorlar.
Demek her bir ağaç “Bismillah” der. Hazine-i rahmet meyvelerinden ellerini dolduruyor, bizlere tablacılık........
© Önce Vatan
visit website