menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

GÖLGELER ÂLEMİ

7 0
25.08.2024

İnsan, Yüce Allah’ın her şeyi kapsayan ilminden şehadet, yâni görünür âleme getirildi. Ete kemiğe büründürülerek Ayşeler, Fatmalar, Ahmetler ve Mehmetler olarak dünyada yerlerini aldı. Kısa kâinat yolculuğundan dönüş hâlinde. Gerçi dünyada iken de yolcu olup, oradan oraya koşturuluyor.

Evet sevgili okur! Herkes birer seyyah ve gezgin hükmünde. Şu dünya ise bir çöldür! “Çöl mü? Nasıl çöl olabilir?” diye sorar gibisiniz. Dünya şırıl şırıl akan ırmaklarıyla, yemyeşil çimenleriyle, göğe uzanmış ağaçları ile, çeşit çeşit meyvaları ve renk renk çiçekleriyle; nasıl olur da çöl sayılır. Hele dünyanın üçte ikisi sularla kaplıyken; bu şekildeki vasıfları saymakla bitmeyen dünya; nasıl olur da çöl sayılır? Üstelik dünya, uzaydan mavi bir bilye gibi gözükmekteyken. Bütün bunlar geçici olmakla beraber, her şeyiyle dünya elbette güzeldir. Güzel ne kelime, güzeller güzelidir. Kâinatın bir tanesi, evrenin gül tanesi. Kısaca dünya, âlemlerin nadide incisidir.

Peki öyleyse, niçin dünya “Çöl” olarak nitelendiriliyor? Derseniz, derim ki: Dünya bu hâliyle, elbette Cennet gibidir. Güzeldir. Çünkü güzel olan Allah’ın güzel isimlerinin yâni Esmaü’l-Hüsnâ’sının tecellî ettiği, aksettiği ve göründüğü yerdir. Fakat dünyanın bütün bu güzellikleri, Cennet’le kıyaslanınca, çöl hükmündedir. Bir an yemyeşil, zümrüt gibi incir ve hurma ağaçlarıyla, yerden fışkıran sularıyla, cıvıl cıvıl öten kuş sesleriyle bir vaha düşünün. Bir an........

© Önce Vatan


Get it on Google Play