ÂKİF VE İNSAN (5)
Dururken böyle bî-payan terakkî-zâr karşında;
Nasıl dersin ya “Pek mahdûd bir cirmim” tutarsın da.
(Böyle sonsuz bir ilerleme ve yükselme alanı karşında dururken;
Nasıl dersin “Cirmim pek sınırlı! / Varlığım pek değersiz, kıymetsiz!”
Oysa ey insan sen! Yaratılmışların en mükemmeli ve en hârikasısın. Üstelik yaratılanların en
Güzeli olup, istidat ve kabiliyetçe en gelişkin bir mahiyet içermektesin. Öyle ki, hilkat ve
Yaratılış ağacının şuurlu bir meyvasısın. Senin her şeye ilgi duyan bir merak, bilinç ve şuurun
Var. Kaldı ki, senin meşgul olduğun alan, sınırlandırılamıyacak kadar geniştir.)
Meleklerden büyük, hem çok büyük tebcîle mazharsın;
Tekâlîfin emanet-gâhısın bir başka cevhersin!
(Meleklerden büyük, hem çok büyük övgülere lâyıksın.
Allah’ın emir ve yasaklarının emanet edildiği........
© Önce Vatan
visit website