Kendine Uyanış Yolculuğu – 1
Merhaba sevgili dostlar. Hayat yolunda yürürken, dönem dönem yolculuğumuza eşlik edenler oluyor, ayrılanlar oluyor mutlaka hepsi değer katıyor ya müthiş deneyim yaşatıyor bilgi ve uyanış sağlıyor ya da farkındalığı acıyla da olsa arttırıyor. Hep uyanış zamanı diyoruz, tekamülümüzü ağır sınavlara maruz kalmadan, idrakimizi arttırarak, kaderimizin seçeneklerinden bizi yükseltecek olanları bilinçli tercih ederek, bu çok güzel yolda yürüyebilmek amaç, ne mutlu ne kutlu, yolda olmak güzel, bizlere ışık olan ruhlara da sonsuz şükranlarımızla. Uyanış Zamanı yazı dizimize çok değerli hocam Kevser Yeşiltaş’ın derin ilminin ışığında devam ediyoruz, her zaman üretken ve müjde yeni kitabı çıktı, mutlaka okumanızı tavsiye ediyorum, yolunuzu aydınlatacağına hiç şüphe yok. KENDİNE UYANIŞ YOLCULUĞU, GERÇEĞİ DUYMAYA HAZIR MISIN? Demos yayınlarından çıktı hocamızın tüm kitapları gibi, minnettarız bu hazineleri bizlerle paylaştığı için ve sizlere de ulaştırmak için ben naçizane aracı olmayı görev bildim, buyrun ilim dolu hoş sohbetimize;
Canım hocam ilminizi öyle naif, kelimelerinizi ruhun uyanışına hedefe göndererek öyle zekice iletiyorsunuz ki sevgiyle, sizi algılamamak uyanmamak mümkün değil, varlığınıza şükür diyerek başlamak istiyorum sorularıma naçizane, biliyorum liyakatinde olanalar alabilecek bu ilhamları, aracı olabilmek de büyük mutluluk. Canım hocam daha önceki röportajlarımızda da geniş yer vermiştik kitaplarınıza, Demos yayınlarından çıkan serinin ilki Tor kitabında, gerçek yaşanmış bir hayattan kitaba uyarlanan Antakya, Güney Afrika, İstanbul, Kudüs macerası serinin ilkiydi, serinin 2. Kitabı Visaili Thri, gökyüzü orduları, yeryüzü orduları, düşmüş melekler, kayıp uygarlıkları anlatıyor, serinin 3. Kitabı Kudüs ve Eskişehir arasında muazzam bir macera, yeraltı insanları, kayıp uygarlıkları anlatan sırlı kitap Ka’yıp, serinin 4. Kitabı Uthra da ise içerisinde özel bilimsel ifadeler içeren, geleceğin insanlarının çözebileceği şifreler var, teknolojik açıdan özel bilgiler ve ilham yoluyla alıyorsunuz bunları öncelikle nasıl oluyor bu muazzam akış anlatabilir misiniz can hocam ve minik de olsa herkes kendine has akışı kanalı nasıl bulup alabilir elbette liyakatinde olanlar?
Öncelikle okuyucularımıza ve tüm dünya insanlarına hayırlı zamanlar dilerim. İslam felsefesinin “bir insan tüm insanlık” anlayışı ile tüm kâinattaki varlıklara hayırlı zamanlar olsun. Sayısını hatırlamadığım, hatta sayısını tutmadığım kadar kitap kaleme aldım. Üzerinde adımın yazılı olduğu kitapların her biri, okuyuculara emanettir. Çünkü kitaplar onları okuyanlarındır. Ben de naçizane, kendi yazdığım kitapları okuyanlara emanet ettim. Kitaplar onlarındır. Her insan kendi ilminde derinleşerek hakikatine ulaşabilir. Kendi ilmi her insana mutlaka bir marifet bahşeder. Rabbimiz her insana bir marifet bahşetti ve bu marifetin irfan boyutunu onda görmek ve bilmek istedi. Böylelikle imtihan ve sınav denilen, kâinattaki nadide bir gezegen olan bu yeryüzünü bize yurt kıldı. Asli yurdumuz elbette ki kendi hakikatimiz. Hak mekanında olan hakikat yurdumuzdan bir süreliğine, bedenlenerek bu gezegene uğradık. Bu dünya bir imtihan bir sınav yeri olmasının yanı sıra bir ilahi durak aslında. Bilgimizi tecrübe edindiğimiz deneyimlerimizi yaşadığımız, maarifetlerimizi ortaya koyarak ve ilmimizde derinleşerek kendi hakikatimizdeki cevherleri ortaya çıkarabileceğimiz eşsiz bir mekan. Bu dünyaya iyi bakmalıyız. Canlı bir organizasyon. Dünyanın da bir nefsi var. Ve dünyanın nefsi Doğa’dır. Doğada görebildiğimiz her şey dünyanın nefsini oluşturuyor. Rabbimizin külli nefsinden insana ve doğaya bahşettiği bu eşsiz cüzzi nefsler sayesinde maarifetimiz olan ilmimizi akıtmaya, irfan boyutuna yükseltmeye geldik. Çünkü Alemlerin Rabbi olan Allah’ın yaratımı kusursuz ve eşsizdir. Mükemmel ve Som’dur. Ancak yaratım bu kadar kusursuz olmasına rağmen, bedenlenen her varlık kusurlu, aciz ve muhtaç. Neye muhtaç. İlme muhtaç, barınmaya, üremeye, beslenmeye. Kusursuz yaratımın sonucu olan tüm kâinattaki yaratılanlar bedenlendikleri sürece muhtaç ve acizdirler. Eksiklik hakikatimizde değil, bedenlerimizdeki kısıtlı ve dar şuur alanından kaynaklanıyor. Her birimizin her insanın her varlığın bir ilmi var. Her varlığın bir varlık sebebi var. Arı bal yapar, ağaçlar meyve verir ve oksijen üretir, toprak ölüyü öğütür, canlıyı diri tutar, hayvanlar ekolojik sisteme faydalıdır, bitkiler besin sağlar. Ancak insan hala daha bu yeryüzünde kendi varlık sebebini bulamadı. Peki, insanın varlık sebebi nedir. Sorumlulukları ve yapmaya zorunlu olduğu şeyler değil bu varlık sebebi. İnsanın yeryüzündeki varlık sebebi keşfedilirse, dünyamız cennet yurda dönüşecek. İşte bunun için kendine uyanışını gerçekleştirmeli. Zira fazlasıyla dünyaya kainata olan uyanışını gerçekleştirdi. Her türlü bilgiye rahatlıkla ulaşabiliyor. Ancak kendinden ve kendi gönlünden uzakta. Kendi ile barışamayan insan varlık sebebini bulamıyor. Kuran-ı Kerim ayetlerinde “sebep verdiklerimiz” olarak bahsedilen vahiy kelimenin anlamı çok sırlı. Bu sırrı keşfeden kendine olan uyanışı gerçekleştirir. Her varlığa bir sebep verildi. Arının sebebi bal yapması, ağacın sebebi meyve vermesi, oksijen üretmesi vs. Peki sizin sebebiniz nedir. Hangi sebep ile bu dünyada yer almaktasınız. İşte tüm soruların cevaplarını Kendine Uyanış Yolculuğu, Gerçeği Duymaya Hazır mısın? Kitabında uzun uzun açıklamaya çalıştım naçizane. Kendine uyanan, kendi hakikatine uyanan, kendi ile barışan her insan varlık sebebini bulur ve kendi mekanı olan bedenini halife boyutuna yükseltebilir.
Önce Vatan........© Önce Vatan
visit website