menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Neoliberalizm neden yenildi

16 18
02.03.2025

Dünyada yeni bir dönemin ilk haftalarını yaşıyoruz. 1990-91’de komünist rejimin ve Sovyet Blokunun yıkılmasından sonra 35 yıl kadar süren bir neoliberal dönem kapandı ve kapitalizm en azından ABD’de 20’nci yüzyılın başlarındaki ulus devlet politikalarına geri döndü. Ve bu sadece ABD’de değil tüm dünyada başlayan üstelik geçici değil kalıcı bir eğilim.

LİBERAL DENEYİM BAŞARILI OLMADI

Neoliberal küreselci dönemin sona ermesinin başlıca nedeni başarısızlığıydı. Varmak istediği hedeflerin çoğunu ıskaladı ve üstelik kendisine Çin gibi güçlü bir rakibi bizzat kendi elleriyle yaratmış oldu. Bunun farkına ancak son dönemde varıldı. Varşova Paktı'nın dağılmasıyla aslında çabuk bitmesi gereken Soğuk Savaş anlamsız bir şekilde yıllarca sürdürüldü. Batı, asıl rakibine trilyonlarca dolar yatırım yapıp onu güçlendirirken Doğu Avrupa ve Slav dünyasıyla uğraştı. Tabii, iş dünyası Çin’de çok para kazanırken durumdan çok memnundu ve neoliberalizmin politik sonuçlarıyla pek ilgilenmiyordu.

Ekonomik kazanç hırsı Batılıların gözüne perde indirdi. 90’ların başında komünist sistem çöktüğünde Batı dünyası bu çöküşün aynı zamanda Rus imparatorluğunun en son biçiminin dağılışı olduğunu anlamadı. 20’nci yüzyılda çöken her imparatorluk acı ve sarsıntılı olaylara sahne olmuştu, Slav dünyasında da böyle olacaktı ama kapitalizm zafer sarhoşluğu içinde bunu anlamadı.

Batı, Rusya mirasının akılcı bir şekilde ve adım adım tasfiyesine ve rehabilitasyonuna girişmek yerine fırsatçı bir yaklaşım ve idealist bir kılıfla blok halindeki savaşını devam ettirdi. Kapitalist blok ile komünist sistem arasındaki eski Soğuk Savaş’ı bu kez demokrasilerin diktatörlüklere karşı mücadelesi maskesi altında devam ettirmeye yeltenen Batılılar Doğu Avrupa’da kazançlarını maksimize etmeye çalıştılar. Böylece zihinlerindeki düşman arayışına, NATO’nun neden var olduğu hakkındaki sorulara da uygun bir cevap vermiş olmaktaydılar.

GERÇEKÇİ POLİTİKA UNUTULDU

Oysa, “Demokrasilerin diktatörlüklere karşı küresel savaşı” şeklindeki bir anlayış gerçekçi diplomasiden çok uzak, dogmatik ve ideolojik bir yaklaşımdı. Kültürel ve coğrafi bakımdan Çin kadar uzak olmayan Rusya’yı daha ılımlı ve dostça bir politikayla Batı dünyasına kazanmak mümkün iken katı ve dogmatik bir şekilde yağma ve ötekileştirme çizgisi izlendi.

Elbette bu ideolojik dış politika bekleneni veremezdi. Batı’nın bir süre demokrasi maskesi altında zenginliklerine çöktüğü Rusya otoriter rejime döndü, Çin piyasa kurallarını uyguladıkça zenginleşti ama orada demokrasinin zerresi belirmedi, serbest dolaşım ilkelerinin uygulanması dünyanın birçok yöresinde otoriterleşmeyi getirdi.

Halbuki komünizmin yıkılmasıyla “kaçınılmaz zaferini” ilan eden neoliberalizm, Francis Fukuyama’nın “tarihin sonu” doktrinine dayanarak bir formül ortaya atmıştı. Ve Batı bunu dinsel bir emir sayıyordu: Demokrasi artı serbest piyasa neoliberalizme göre otomatik olarak barış ve zenginlik anlamına geliyordu.

Bu hazır formül Batı ülkelerinin eskiden de sol ya da sağ dogmatizm hastalığının etkisinde olan aydın kesiminin ve ana akım medyanın beğenisini kazandı ve kısa bir süre içinde Batı’nın dış politikası haline geldi.

Gerçekçilik elbette neoliberallerin sandıkları gibi vicdansızlık ya da yararcılık değildi, sadece yapılan eylemlerin ve izlenen çizginin sonuçlarını kestirmeye çalışmaktan ibaretti. Fikirleri olgularla sınamaktı. Dogmatik neoliberaller ise gerçekleri kafalarında oluşturdukları kalıplara uydurmak peşindeydiler. Dünyayı buna göre tanzim etmeye giriştiler, değişik coğrafyalara “demokrasi götürmek” için sık sık zor da kullanarak dünyaya epey zarar verdiler ama varmak istedikleri hedeflerin birçok yerde tam tersi ortaya çıktı.

PATİNAJ YUGOSLAVYA’DA BAŞLADI

Rusya ve Doğu Avrupa'da 1’inci Dünya Savaşında Avusturya-Macaristan İmparatorluğu ve Osmanlı Devleti dağılırken yaşananlar dikkate alınmalıydı. Batılı ülkelerin bir kısmı da sömürge imparatorluğuydu. 2’nci Dünya Savaşından sonra İngiltere, Fransa, İspanya, Portekiz ve diğerleri tüm........

© OdaTV