menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Demokratların bolluk devrimi

6 1
31.08.2025

Trump’ın ABD politik yaşamında bir kaza değil sistemin içine girdiği çıkmazın bir sonucu olduğunu ya da daha yansız bir ifadeyle kapitalizmin yeni bir döngüsünü temsil ettiğini daha önce yazdım. Kimileri, Trump ve Cumhuriyetçi Parti başka bir yol seçseler de ABD Demokratlarının ve Avrupalıların neoliberalizmin ilkelerini sürdürmeye devam edeceklerini sandılar. Oysa, ABD’deki son gelişmeler Amerika’nın merkez sol partisi olarak kabul edilen Demokratların da artık neoliberal dönemi arkada bırakma niyetinde olduklarını gösteriyor.

Bilindiği gibi ABD Demokrat Partisi’nde Bernie Sanders ve Alexandria Ocasio-Cortez gibi isimlerin öne çıktığı bir demokratik sosyalist kanat var. Azınlıkta olan ve partiyi temsil etme ya da başkan adayı çıkartma olasılığı düşük bulunan bu kanat yıllardır neoliberalizmi eleştiriyor ve son aylarda da “oligarşiye” ve tekellere karşı savaş açmış durumda. Ama şimdi partinin çoğunluktaki ve adına “ılımlı” denilen kanadı da bambaşka bir açıdan ve yeni fikirler çerçevesinde neoliberalizme karşı bir duruş benimsiyor. Bunu da halkın taleplerini karşılamak amaçlı olarak devlet desteğinde arzı arttırmak ve ABD koşullarında sıkıntı yaşanan altyapı yatırımlarına ağırlık vermek olarak özetleyebiliriz.

Ama önce şu soruyu sorayım: Bu gelişme bizim için neden önemli? Çünkü Türkiye’de ve hatta birçok Avrupa ülkesinde ısrarla devam ettirilmek istenen neoliberal ekonomik modellerin tam anlamıyla sonunun geldiğini anlamak istemeyenler var. Geçen haftaki yazımda tekrarladığım gibi radikal sağ grupların büyük ağırlık kazandıkları eski kıtanın kendi başına bir model dayatacak gücü yok ama üstelik ABD zaten sırf Trump’ın MAGA hareketiyle değil tüm siyasal eğilimleriyle birlikte çoktan kararını vermiş.

DEMOKRATLARIN BOLLUK PROJESİ

ABD Demokratlarının yeni eğiliminin ayrıntılarını Fransız Jean-Jaurès Vakfının sitesinde 5 Haziran tarihinde çıkan bir araştırma yazısında bulabilirsiniz. Bu yeni eğilimin fikir yapısı bir kitap tarafından özetleniyor. Ezra Klein ve Derek Thompson adlı iki önde gelen Demokrat Amerikalı entelektüelin yazmış olduğu “Abundance”(Bolluk) adlı “bestseller” ABD muhalefetinin ve muhtemelen Avrupa merkez solunun da gelecekteki yeni çizgisini açıklıyor. Bu çizgi politikanın merkezine eşitlik, adalet gibi talepleri değil de bir projeyi koymak olarak özetlenebilir. Amerikan toplumunda sıkıntısı çekilen ve dar gelirli kitlenin rahat ulaşamadığı konut, enerji, ulaşım ve sağlık hizmetlerinin bolca mevcut olduğu ya da çok bol hale getirileceği bir gelecek projeksiyonu yapılıyor. Amaç, bu alanlarda yaratılacak bir “süper bollukla” refah toplumu oluşturmak

Devlet belli alanlar seçerek bu çerçevede yatırım yapmak isteyenlerin önünü açacak, kendisi de piyasa ilkelerine aldırmadan doğrudan altyapı yatırımlarıyla ve sadece regülatör değil bir aktör olarak da yeni Amerika’nın kuruluşunda rol oynayacak.

ABD’de Demokratlar ya da “sol” denilince son yıllarda bir “ret” ve engelleme kültürü anlaşılıyordu. Elbette bunda Ekolojistlerin (çevreciler) ve devlet karşıtı Yeni Sol’un da katkıları vardı. Birçok proje çevre bahanesi, bireysel hakların korunması ya da herkesin görüşünün alınması mazeretleriyle yıllarca ötelenebiliyordu. Bu nedenle örneğin Demokratların kalesi olan Kaliforniya’da birçok yatırım yıllardır atıl durumda bekliyordu. Bu durumun ABD’nin dünya liderliğinde zaaf göstermesine yol açtığı iddia ediliyordu. Tabii, Trump’ın Demokratlara karşı elde ettiği zaferde altyapı sorunlarının da payı olduğu biliniyordu ve Demokrat siyasetçileri en çok ilgilendiren de buydu.

Kitabın yazarları, ABD tarzı demokratik topluluklarda işlerin yönetilmesindeki sarsaklığa sert bir eleştiri getiriyorlar. Colorado Nehri üzerinde Hoover Barajı gibi devasa yapılar inşa edebilmiş ve eyaletler arası otoyol ağını kurabilmiş Amerika Birleşik Devletleri, artık inşaat kapasitesini kaybetmiş durumda deniliyor. 2008 yılında başlatılan ve Los Angeles ile San........

© OdaTV