ABD ve Rusya sanıldığından daha yakınlar
Oda TV'de 6 Mart 2022’de yani Ukrayna Savaşı’nın başlangıcından 15 gün sonra çıkan yazımda şöyle diyordum: “Putin’in uluslararası hukuka ve başta Minsk Anlaşması olmak üzere birçok sözleşmeye aykırı biçimde Ukrayna’yı istilası ABD’ye kendi kampının liderliğini pekiştirme fırsatı verdi. Peki, Putin bunun karşılığında ne aldı? Tabii ki Ukrayna’yı…” Yazım şu cümleyle sona eriyordu: “Gerçi ABD ve Rusya arasında yukarda işaret ettiğimiz gizli ortaklığın nerelere kadar vardığını henüz bilmiyoruz, bir olasılık da Ukrayna krizinin oyunun sadece bir perdesi olmasıdır ve Biden’ın manevralarında esas amaç Rusya’yı Çin’e karşı ittifaka zorlama ise buna şaşırmamak gerekir.”
Sonuçta Ukrayna savaşı konusu insani açıdan ne kadar önemli olsa da ABD-Rusya ilişkileri bakımından sadece bir araçtır. Daha da açık ifade edilirse bu trajedi onlar için pazarlık masasında bir silah ve iki tarafın stratejik konumlarını uzun bir süre için belirleyecek olan bir oyun alandır.
ABD’NİN AMACI
ABD’nin dünya hegemonya mücadelesinde asıl amacının yükselen güç Çin’i önlemek olduğunu ve bu amaçla yerini sağlamlaştırmaya ve kendisine Rusya da dâhil bir ittifaklar zinciri kurmaya çalıştığını Oda TV’de defalarca yazdım. Küresel dengelere askerî açıdan ve nükleer başlıklar yönünden baktığımızda bir ABD-Rusya yakınlaşmasının dünya barışı açısından ne kadar önemli olduğunu kolaylıkla anlarız. SIPRI adlı İsveç araştırma kurumunun bilgilerine göre iki taraf (kaliteye bakılmaksızın) aşağı yukarı 4’er bin nükleer başlığa sahipler. Onlardan sonra gelen Çin ise şimdilik sadece 500’de kalmaktadır.
Dünyadaki hegemonya mücadelelerinin geçmişi bize eski emperyal güçlerin ekonomik üstünlüklerini her yolla korumak istediklerini, yeni gelişen ve bu açıdan daha dinamik olanların ise kurtlar sofrasından pay alabilmek için hızla silahlandıklarını gösteriyor. Nitekim Çin özellikle deniz kuvvetlerinde büyük bir atılıma girişmiştir ve eski kara gücü-deniz gücü ikilemini aşmaktadır. ABD’nin Rusya’yı kendi yanına çekmek için elinden gelen her şeyi yapması bu tehdidi görmesinden kaynaklanıyor.
ABD-Rusya ilişkilerinde politik ittifaklar kurma isteğinin yanı sıra bunun bir tamamlayıcısı olan doğal kaynaklar üzerindeki kontrol çabası da önemli bir rol oynuyor. Beraber olduklarında nükleer silahlar yönünden büyük bir üstünlük sağlayacak olan bu ikili doğal kaynaklar açısından Sibirya, Alaska ve Arktik bölgelerinde inanılmaz olanaklara kavuşacaklardır. Üstelik Çin’den uzaklaşan Rusya onu bu bölgelerden uzak tutmuş olacaktır.
ABD-Rusya ilişkilerindeki düzelmenin iki tarafa sağlayacak olduğu avantajlara bakıldığında Washington için Kanada hatta Almanya gibi bir-iki eski müttefikini gücendirmenin pek de önemli olmadığını görürüz. Bu arada yeri gelmişken şunu da anımsatayım: İkide bir ülkemizin stratejik öneminden söz edenler ABD-Rusya ilişkilerinin gelişmesi durumunda bu avantajın kısa sürede tersine döneceğini de unutmamalıdır.
ABD VE RUSYA YETKİLİLERİ NE GÖRÜŞTÜLER?
Bu genel doğrultunun olaylar içinde nasıl yansıdığına bakalım: Ruslar ve Amerikalılar arasında Ukrayna'daki savaşın olası sonuçlarına ilişkin ilk doğrudan görüşmeler 18 Şubat Salı günü Suudi Arabistan'da birkaç saat sürdü. İki güç belirli anlaşmazlık noktalarını dile getirmekten kaçındılar. Ancak Moskova'nın talebi üzerine müzakere masasında eski bir sorun yeniden canlandı: Avrupa'nın “güvenlik mimarisi” meselesi, zira Moskova 1990'lardan bu yana NATO'nun çeşitli........
© OdaTV
