ABD’nin 2025 kırmızı alarmı: Tehdit raporunda Türkiye detayı
ABD Dış Politikasını tartışan yorumcular önce onun resmi metinlerine bakmalılar değil mi? Hayır, bizde öyle olmaz. Önce ezber tekrarlanır, lanetlemeler yapılır, bazen komplo teorilerine başvurulur ve stratejik konumumuzun ne kadar önemli olduğu tekrarlanarak yorum bitirilir. Oysa örneğin uzun bir süredir olduğu gibi bu yıl da gizlilik kararı alınmadan yayınlanan “ABD Yıllık Tehdit Değerlendirmesi 2025 Raporu” okunmuş olsa çok önemli ipuçları elde edilebilir .
RAPOR NEDEN ÖNEMLİ
ABD’nin Rusya ile ilişkileri, Ukrayna savaşı ve Suriye konusundaki pozisyonu Türkiye’yi elbette çok yakından ilgilendiriyor. Bu konuda ülkemizde sorulan sorulara en doğru cevabı bu metinde bulmak mümkün. Ulusal İstihbarat Direktörü tarafından yayınlanan doktrin niteliğindeki bu rapor, her yıl ABD istihbarat politikasının tonunu belirler. Raporun içeriği ABD kurumlarının başlıca yöneticilerinin Senato önünde yaptıkları konuşmalarda tekrarlanır. Başlangıç bölümündeki satırlar Raporun önemini yeterince ortaya koyuyor:
“Bu değerlendirme, öncelikle ABD'ye yönelik en doğrudan ve ciddi tehditlere odaklanmaktadır. Tüm bu tehditler, yakın vadede gerçekleşmesi muhtemel olanlar da dahil olmak üzere, güçlü bir istihbarat çalışması gerektirmektedir. Bu noktalara yoğunlaşmak gelecekte daha büyük tehditleri önlemeye yardımcı olabilir”
Ancak bu kez, önceki yıllardan tamamen farklı olarak, ABD yetkililerinin gündeminde Batı adına yapılmış küresel değerlendirmeler yok ve yeni yaklaşımda tamamen ABD’nin ulusal çıkarları ön planda. Bu nedenle birinci tehdit olarak yabancı devletler Çin, Rusya veya başkaları değil “devlet dışı sınır ötesi suçlular ve teröristler” ele alınıyor. Teröristler denilince de raporun ifadesiyle sadece “Ulus ötesi İslamcı Aşırılıkçılar” hedefe konuluyor.
BAŞ DÜŞMAN SUÇ ÖRGÜTLERİ VE CİHATÇILAR
Raporda özellikle uyuşturucu mafyası olmak üzere küresel suç örgütleriyle ve İslamcı teröristler baş düşman sayılırken şöyle deniliyor:
“Uluslararası suçlular, teröristler ve diğer devlet dışı aktörler ABD
vatandaşlarının yaşamlarını, ana vatanın güvenlik ve refahını ve ABD'nin yurt içi ve yurt dışındaki gücünü tehdit etmekte ve etkilemektedir. Bazı uluslararası suç örgütleri Amerikalıların yaşamlarını ve geçim kaynaklarını tehlikeye atan büyük miktarlarda yasadışı uyuşturucu üretmekte ve ticaretini yapmaktadır. Ayrıca insan kaçakçılığı, siber operasyonlar, kara para aklama ve şiddeti kışkırtma gibi ABD güvenliğini tehdit eden başka yasadışı faaliyetler de yürütmektedirler.
“Yurt içinde ve yurt dışında ABD vatandaşları daha çeşitli, karmaşık ve merkezi olmayan terör tehditleriyle karşı karşıyadır. Irak ve Şam İslam Devleti (IŞİD), El Kaide, diğer İslamcı terörist gruplar ve bazı uyuşturucu kartelleri dahil olmak üzere belirli Yabancı Terör Örgütlerinin tek başına ya da küçük hücreler halinde hareket eden teröristlere kadar uzanan aktörlerin saldırılarını yönlendirmesi,etkinleştirmesi ya da onlara ilham vermesi muhtemeldir. Son olarak, büyük ölçekli yasadışı göç de bir tehdittir. Yerel ve ulusal altyapıyı ve kaynakları zorlamış ve bilinen ya da şüpheli teröristlerin ABD'ye geçmesine olanak sağlamıştır.”
ABD Raporundaki kendi halkının sorunlarına sahip çıkan ulus devletçi anlayışı okurlarıma vurgulamak isterim. Ayrıca mafya ile terörün nasıl birlikte ele alındıkları, ikisinin işbirliğinin nasıl değerlendirildiği dikkat çekicidir. Hepsinin ötesinde yasa dışı göçün terör ve mafya gibi bir tehdit sayılması Türk yönetimi için eğer almaya niyeti varsa bir derstir.
ABD’Yİ TEHDİT EDEN ASIL DEVLET
Raporda ABD’nin tehdit olarak gördüğü ülkeleri genel olarak ele alışı şöyledir: “Bazı büyük devlet aktörleri ABD'ye ve dünyadaki çıkarlarına yönelik yakın ve kalıcı tehditler oluşturmakta, ABD'nin askeri ve ekonomik gücüne bölgesel ve küresel........
© OdaTV
