menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Fransızlar ne anlar aşktan

10 9
11.01.2025

Fransızlar ne anlar aşktan, ne anlar onurdan! Yanlış anlaşılmasın, Fransızlarda da pek çok şerefli insan vardır, başka uluslarda olduğu kadar. Başka uluslarda ne orandaysa yakın oranda aşktan anlayanları da vardır. Burada dili tartışıyoruz, konumuz sözcükler.

İlk sözlüğünü 1539’da çıkarmış bir dilden söz ediyoruz. İlk Türkçe sözlük 1072’de yazılmışken. Tüm Avrupa dilleri Türkçeye göre çok yeni, karma (kreol) dillerdir. Aynı nedenle Türkçedeki köklülük ve 4 boyutlu zenginlik hiçbirinde yoktur.

İnsanlar, en zeki, en okumuşları bile büyük çoğunluğu açısından olgulara zamanın o anki ruhu içinden bakar. Görüşler derinlikten uzaktır. Şimdiki Batılılara dillerle ilgili bu gerçeği anlattığımızda kahir ekseriyeti anlayamıyor. Anlayamadığı için de beyin sapı refleksleriyle reddediyor. Üstelik gerçeği söyleyenlere ya cahil ya da deli gözüyle bakıyor.

Elbette Batıyı kendine mihrap edinmiş her siyasi görüşten bizim tarihçilerimiz de bir şeyleri ancak Batılı hocaları izin verdiği ölçüde görebiliyor. Onları da anlamak gerek. Tüm dünyada böyledir bu. Bilim, felsefe, sanat, kültür borusu hep bir yerden öttürülür. Dünyanın geri kalanları o boruya doğru koşar.

19. yüzyıl sonlarına dek Fransızca dünyada bir numaralı dildi. Uzun bir dönem Rus seçkinleri Rusça konuşmayı kabalık olarak gördü, aralarında hep Fransızca konuştular. Tolstoy’un romanları aristokratların konuştuğu Fransızcadan ötürü çeviri dipnotlarıyla doludur.

Bizde de 60’lı yıllara dek yabancı dil öğretimi denince akla açık ara ilk Fransızca gelirdi. Almanca 2. sıradaydı, İngilizce ancak üçüncü. Nereden nereye. İşte 3000 yıl önce Türkçe onlardan güçlü bir dünya diliydi.

KÖKSÜZ BİR “AMOR” SÖZCÜĞÜ

Aşk Fransızcada “amour”. Bizde........

© OdaTV


Get it on Google Play