menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Almanlar ne anlar felsefeden

18 28
18.01.2025

Diyeceksiniz ki en büyük filozoflar Almanlardan çıkmış. Onu diyorum ya işte, insanlık ne hayrını görmüş? Mal bu malzeme bu, siyasi, kültürel, ahlaki düzey ortada.

Onların mı kabahati? Eee, onun kabahati değil, bunun kabahati değil, kimin kabahati? Felsefe en basit doğal gerçekleri çorba edip anlaşılmaz hale getirme sanatı olmuş. Karanlık dünyayı daha da karartan bir seküler din olmuş.

Felsefenin bugün bizi en çok ilgilendiren yönü onun sözcük, kavram oyunlarına indirgenmesi. Tamam, buradan da bir aydınlanma sağlanabilirdi belki. Ama tüm bu filozoflar en başta felsefe yaptıkları dilin köklerini araştırmamışlar, görmemişler. Kullandıkları dilin kökü Türkçeydi. Bunu görmek bir yana sezmediler bile.

Derdimiz milliyetçilik değil. Gerçi bu felsefe ırkçılığın şahikasıdır, ama o ayrı konu. Almancanın kökünde Türkçe değil Aborjin dili bulunsaydı bunu şunun için görmek zorundaydılar: Hani onlar için felsefe her şeyden önce dil ve kavramlardır ya. Kullandıkları kavramların nasıl ortaya çıkmış olabileceğine, nasıl değişip çeşitlendiğine, anlamsal bakımdan nerelere gittiğine kafa yormak zorundaydılar asıl. En azından kendi felsefe anlayışları gereği.

ALMAN FELSEFESİNİN TEMEL KAVRAMLARI DA TÜRKÇE KÖKLÜ

Öznel kabul edilmesin, nesnel olsun diye yapay zekaya sordum: Alman felsefesinin en temel 20 kavramı nedir? Gelen 20 maddeye baktım, yirmide yirmi, hiç sekme yok, hepsinde Türkçe kökler var. İşte bazıları.

A priori: birinci madde ve dakika bir gol bir. Türkçe ‘bir’ bunun aslı. Batı dillerinde ‘Pr’ ile başlayan tüm ön ek ve sözcükler (pro, pre,........

© OdaTV


Get it on Google Play