Squid Game kötüye giden dünyanın izinin takip ediyor

Netflix’in küresel fenomene dönüşen dizisi Squid Game’in üçüncü ve final sezonu Netflix’de izleyici karşısına çıktı. İlk sezondaki sistem eleştirisi ile ikinci sezonun bireysel hesaplaşmalarını bir üst boyuta taşıyan final sezonu izleyicileri bu sefer distopik bir soru soruyla baş başa bırakıyor :

Kazanmak neye yarar, eğer her şey çürümüşse?

Dizi, baş karakter Seong Gi-hun hikayeyi, VIP’lerin dünyasını ifşa etmek amacıyla ABD’ye gitmekten vazgeçtiği noktadan ele alıyor. Bu kez yolculuk sadece oyun alanında değil, dünyanın dört bir yanındaki gölge yapılar ve güç ilişkileri arasında örülüyor. Gi-hun ise yeni sezonda, bugüne kadarki en büyük dönüşümünü yaşıyor. İlk sezonda tanıdığımız, borçları yüzünden hayata küsmüş ama yüreğinin derininde iyilik barındıran adam, üçüncü sezonda bambaşka bir noktaya evriliyor. 2. sezon sonunda oyunları durdurmak için başlattığı isyanın başarısız olması, onda derin yaralar açmış. Bu yenilgiyi ilk bölümlerde derin bir yılgınlık olarak izliyoruz. Ne zamanki Gi-hun, kendi dışındakilerin de ortak faydasına hizmet etme imkanı buluyor, işte o zaman eski kararlığı ve direncine bebek adımlarıyla geri dönüyor. Kısaca onun bu sezondaki yolculuğu, intikam arzusuyla insanlığını koruma çabası arasında gidip geliyor. Zaten final sahnesi de tüm sezona sinmiş olan “fedakârlık” temasının mühürlenmiş bir hali gibi…

Bu sezonda karakterler daha yalnız, karanlık ve sessiz. Gi-hun’un yolculuğu, artık bireysel kurtuluşa değil, herkesin ortak faydasına........

© OdaTV