Kural Tanımazlık Çağı: Ulusal ve Uluslararası Düzeyde Düzenin Çöküşü
Bir zamanlar, savaşların yıkıcılığından ders alındığına inanılan bir dönemde, uluslararası düzen adı altında bir sistem kuruldu. Resmi anlatıya göre bu sistem, devletler arası ilişkileri düzenleyecek, çatışmaları önleyecek, tüm insanların temel haklarını koruyacaktı. Ancak bu düzen hiçbir zaman herkes için adil olmadı. Küresel güç dengeleri içinde biçimlendirildi, büyük devletlerin çıkarlarına göre yönlendirildi ve çoğu zaman yalnızca zayıf olanları hizaya getirmek için kullanıldı. Yine de belirli kurallar vardı ve bu kurallar, az da olsa bir denetim mekanizması sağlıyordu. Bugün, o düzenin kalıntıları hızla eriyor. Kurallar yerini kaba kuvvete, uluslararası hukuk yerini güç ilişkilerine bırakıyor.
Bu çöküş yalnızca devletler arası ilişkilerde değil, ulusların iç yapılarında da kendini gösteriyor. Artık yalnızca küresel sahnede değil, ulusal düzeyde de hukukun ve kuralların yerini keyfilik, şeffaflığın yerini kapalı kapılar ardında alınan kararlar alıyor. Bugün yaşananlar sadece bir küresel güç değişimi değil; bu, dünyayı ve toplumları yeni bir yönetim biçimine sürükleyen daha büyük bir dönüşüm.
Uluslararası sistemin artık tamamen güçlü olanın belirlediği kurallar üzerine kurulu olduğu gün gibi ortada. Küresel güçler, hukuku yalnızca işlerine geldiğinde hatırlıyor, işlerine gelmediğinde ise umursamıyor. Eskiden büyük devletler, en azından kendi çıkarlarını korumak için dahi olsa uluslararası hukuka şeklen bağlı kalmaya çalışırdı. Bugün ise bu zorunluluk bile hissedilmiyor.
Savaşların ve işgallerin pervasızca sürdüğü, uluslararası kurumların işlevsizleştiği, küresel hukukun yalnızca zayıf devletlere karşı bir sopa olarak kullanıldığı bir dönemden geçiyoruz. Güçlü devletler rakiplerini ekonomik yaptırımlarla boğarken, siyasi olarak kendilerine........
© Nokta Haber Yorum
