Et Yiyen Bakteri Hastalığı (Nekrotizan Fasiit)
Prof.Dr. İ. Hamit HANCI, Adli Bilimciler Derneği Başkanı
Av.Dr. Alp ASLAN, ADBİD Adli Yöneylem Komisyonu Bşk.
Tanım ve Klinik Önemi
Nekrotizan fasiit, cilt altı yumuşak dokuları (fasya ve subkütan/ciltaltı doku) tutan, hızla ilerleyerek dokularda yaygın nekroza (doku ölümü) yol açan,hızla yayılan ciddi bir bakteriyel enfeksiyondur. Erken müdahale edilmediğinde saatler veya günler içerisinde sepsis (mikrobun kana yayılması) ve ölümle sonuçlanabilir.
Nekrotizan fasiit, fasya olarak bilinen cilt altındaki dokuyu etkiler.Cildin alt dokusunu oluşturan fasya, kaslar ve sinirler bu hastalıktan etkilenir. Fasya, vücuttaki her yapıyı çevreleyen bağ dokusudur.Organlara, kaslara, tendonlara, sinirlere, eklemlere ve kemiklere destek sağlayan esnek bir yapıdır.Vücutla birlikte hareket eder.
Halk arasında "et yiyen bakteri" enfeksiyonu olarak anılsa da, bu hastalıkta bakteriler dokuyu fiziksel olarak yemez; bunun yerine ürettikleri toksinler ve enzimlerle dokuları parçalayarak ölüme/nekroza neden olurlar.
Nadir görülen bir hastalık olmasına rağmen ölüm oranı yüksek olduğundan üzerinde durulmalıdır. Bir enfeksiyon acili olarak kabul edilip hızlı tanı ile acil tedavi (antibiyotik ve cerrahi ) edilmelidir.
Etken Mikroorganizmalar
Vücuttaki dokuları hızla tahrip eden bu hastalığa neden olan mikroorganizmalar;
Streptococcus pyogenes, Clostridium perfiringens, Vibrio vulnificus dur.
Nekrotizan fasiite çeşitli bakteri türleri neden olabilir. Enfeksiyon bazen tek bir patojenle (monomikrobiyal) oluşurken, çoğu olguda birden fazla mikroorganizmanın ortak etkisiyle (polimikrobiyal) ortaya çıkar. Sık rastlanan etkenlere örnek olarak şunlar sayılabilir:
• Streptococcus pyogenes (A grubu beta-hemolitik streptokok): En sık rastlanan etkenlerden biri olup tek bir bakteri kaynaklı (tip II) nekrotizan fasiitin başlıca nedenidir. Streptococcus pyogenes , Halk arasında Beta mikrobu olarak bilinen A grubu Beta hemolitik streptokoktur. Pyogenes cerahat oluşturan anlamına gelmektedir
Streptokoklar besiyerlerinde üretildiklerinde zincir oluşturmuş gibi peş peşe dizilen mikroorganizmalardır. Doğada oldukça yaygın olup; vücudun normal florasında bulunabildikleri gibi saprofit/çürükçül olarak süt ve süt ürünleri gibi gıda maddelerinde de rastlanılırlar. Ayrıca patojen olanları insan ve hayvanların çeşitli enfeksiyonlarının etkeni olarak görülür. Streptokoklar ın üreme besiyelerinde 3 tip hemoliz (Hemoliz, eritrosit adı verilen kırmızı kan hücrelerinin parçalanması ) reaksiyonu (alfa, beta, gama) görülür.Grup A ve grup B streptokoklar beta hemoliz oluştururlar.
Sağlıklı insanlarda da bulunan Çoğu A grubu streptokokun yaptığı enfeksiyonlar, nispeten hafif hastalıklardır ama bazen enfeksiyonlar şiddetli ve yaşamı tehdit eden hastalıklara neden olabilir. A grubuna bağlı, her yıl birkaç milyon, boğaz ağrısı ve impetigo (bakteri kaynaklı cilt hastalığı) oluşmaktadır. Kızıl hastalığını da bunlar oluşturmaktadır
Bu bakteri çeşitli doku parçalayıcı enzimler ve toksinler salgılayarak dokularda hızlı yayılım ve tahribata yol açar. S. pyogenes kaynaklı nekrotizan fasiit, bazen streptokokal toksik şok sendromu ile birlikte seyredebilir ve sağlıklı kişilerde dahi fulminan (ani ve şiddetli) bir tablo oluşturabilir.
• Clostridium perfringens: Genellikle derin yaralar, travmalar veya kirli kesi yaraları sonrasında görülen, anaerob (oksijensiz ortamda yaşayabilen) bir bakteri türüdür. C. perfringens kas dokusunu tutan gazlı gangren (klostridiyal miyonekroz) ile de bilinmektedir; enfeksiyon sırasında ürettiği gaz nedeniyle etkilenen dokularda krepitasyon (deri altında hava kabarcıkları) ve yaygın doku ölümü görülür. Bu bakterinin salgıladığı alfa toksini başta olmak üzere çoklu toksinler, nekrozun hızlı ilerlemesine katkı sağlar.
Çürüyen bitki örtüsünde, deniz tortusunda, insanların ve diğer omurgalıların bağırsaklarında, böceklerde ve toprakta normal olarak bulunabilir. C. perfringens'in ölümden sonra vücutta gaz oluşumuna katkısı vardır. Ayrışmanın aşırı derecede hızlanmasına neden olur ve normal mumyalama işlemleri ile bu süreç durdurulamaz. Bu bakteriler normal konsantrasyonlarda formaldehite dirençlidirler.Bakterinin tür ismi olan perfringens, gazlı kangren sırasında meydana gelen doku bozulmasına atıfta bulunarak türetilmiştir (Latince per "içinden" ve frango "açıklık").
• Vibrio vulnificus: Tuzlu deniz ve okyanus sularında bulunan, halofilik (tuz seven) gıda kaynaklı hastalıklara ve yara enfeksiyonlarına neden olan Gram-negatif bir bakteri türüdür. Dünyanın dört bir yanındaki sıcak kıyı bölgelerinde acı suda (tuzlu su ve tatlı su karışımı) bulunur.
Özellikle açık yaraların deniz suyuna maruz kalması veya çiğ deniz ürünlerinin (öncelikle istiridye, daha az yaygın olarak kabuklu deniz ürünleri veya diğer balıklar) tüketilmesi sonrasında yara yerinden vücuda girerek nekrotizan yumuşak doku enfeksiyonuna yol açabilir.
• Polimikrobiyal etkenler: Birçok vakada enfeksiyon birden fazla bakterinin ortak enfeksiyonu olarak (tip I nekrotizan enfeksiyon) ortaya çıkabilir. Örneğin diyabetik ayak enfeksiyonları veya cerrahi bölge kaynaklı nekrotizan fasiit olgularında karışık flora söz konusudur. Bu durumda A grubu dışı streptokoklar veya stafilokoklar gibi Gram-pozitif koklar, Escherichia coli gibi enterik Gram-negatif basiller ve Bacteroides veya Peptostreptococcus gibi anaeroblar birlikte bulunarak sinerjistik biçimde dokularda harabiyete neden olur.
Bulaşma Yolları ve Risk Faktörleri
Nekrotizan fasiit, genellikle bakterilerin derideki bir açıklıktan vücuda girişiyle başlar. Bulaşma yolu çoğunlukla bir yara veya cerrahi insizyon yerinin temasıyla olur.
Küçük kesikler, sıyrıklar, delinme yaraları, yanıklar veya böcek ısırıkları bile bakteri giriş kapısı olabilir. Örneğin V. vulnificus enfeksiyonlarında açık yaranın kirli suya maruz kalması sık görülen bir bulaş yoludur.
Kimi vakalarda, kas içi enjeksiyon bölgesinden (uyuşturucu madde enjeksiyonu gibi) veya cerrahi bir kesi yerinden de enfeksiyon gelişir.
Kısmen bulaşıcı bir hastalık olmakla birlikte........
© ngazete
