menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Aşil Kalkanı mı Tendonu mu?

11 0
10.08.2025

Türkiye’ye karşı olan rekabeti her anlamda birleştirici bir etken olarak görmek Yunan siyasetinde süregelen bir tutum olmuştur. Tarihi olaylar, doyumsuzluklar ve kompleksleri nedeniyle bitmek bilmeyen şikayetleri mevcut. Bunları içeride ve dışarıda sürekli gündemde tutuyorlar. Rekabetin nefrete dönüştüğü anlarda itiraz ve şikayetlerinin her daim onanma ihtiyacını hissediyorlar. Bu nedenle ülkemize karşı silahlanma arzuları da her defasında daha şiddetli bir hal alıyor. Bazı Batılı ülkeler de bu durumu bir ranta dönüştürdüler. Yunanistan; bu ülkeler için önemli bir silah pazarı haline geldi.

Kimi zaman bu nefret ranta da dönüşebiliyor. Bazı Yunanlı siyasetçilerin, üst düzey asker ve sivil bürokratların geçmişte bu nefreti kendi yolsuzlukları için kullandıkları da ortaya çıkmıştı. Yunan ordusunun ihtiyacı olup olmadığına bakılmaksızın birçok savunma programı ihalesine fesat karıştırıldığı anlaşılmıştı. Sonuç itibariyle yeni silahlanma hamlelerini farklı siyasi fikirlere ayrılmış Yunan halkına anlatmanın elbette zorlukları olacaktır. Çok sık görülen sokak protestoları ve/veya sol muhalafetin eleştirileri dikkate alındığında Yunan halkının tepkileri öngörülemez olabiliyor.

Bu nedenle olsa gerek Yunanlı siyasetçilerin geçmişten bu yana ortaya koydukları tutum; şimdilerde değişik bir ambalajla sunuluyor. ‘‘Aşil Kalkanı’’… 25 Milyar Euro bütçeli çok katmanlı bir hava savunma desteği sağlayan dev bir savunma projesi. Yüzde 25 oranında da Yunan savunma sanayinin kurumsal katılımı öngörülüyor. Tabi bunu bizim de dikkatli takip etmemiz lazım.

Büyük bütçeli bu projeyi Yunan kamuoyuna kabul ettirebilmek için bu defa sadece Türkiye karşıtı argümanlar tek başına yeterli bir sebep olmayacaktır. Şeffaf olarak yönetilmesi her açıdan zor bir proje. Farklı zorlayıcı sebeplere ve tanımlara ihtiyaçları olduğunu düşünüyorum.

ABD ve AB savunma harcamaları baskısı, Türkiye’nin savunma projeleri ve bölgedeki etkinliğinin artması, Rusya-Ukrayna savaşı ve bazı alanlarda İsrail’in Yunanistan’a askeri teknoloji transferlerini başlatması gibi hususlar toplumu belirli bir noktaya kadar ikna edebilir. Ancak nereye kadar içselleştirebilecek ve bunun için ne yapılması lazım? Son birkaç aylık gelişmelere bakıldığında; daha bütünsel ve kapsayıcı olarak düşündükleri Antik Yunan’a ait bir tanıma sarıldıkları görülüyor.

Bu nedenle olsa gerek haziran ayında Deniz Haftası nedeniyle Pire limanında bulunan Yunan........

© ngazete