menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Fatih A.

288 15
24.06.2025

Biri Fatih A’ya iftira etmiş olmalı, çünkü kötü bir şey yapmış olmamasına rağmen bir sabah tutukladılar onu…

Daha yatağından kalkmamıştı ki, odasına tanımadığı bir adam girdi. Farkına vardı ki yan odada da tanımadığı görevliler bulunuyordu…

İçeri giren devlet görevlisi açıklama yaptı, “tutuklusunuz!”

Fatih A. şaşırdı, “neden?”

Görevli, “bunu söylemeye yetkim yok, zamanı gelince öğreneceksiniz” dedi…

Fatih A.’nın sorgusuz-sualsiz “Kafkaesk” yargılanma süreci böyle başladı!

Dava’nın özü zamanla ortaya çıktı:

- Suç niyetle ilişkilendirilmişti…

- Suçtan çok suçluya odaklanılmıştı...

- Suç belli değildi ama sanığın suçsuzluğunu ispat etmesi isteniyordu...

- Suçun karşılığında bir ceza verilmesi değil, cezaya suç aranması gibi absürt durum söz konusuydu…

Fatih A. çevresindeki herkese masum olduğunu anlattı ama herkes -ortada bir suç bile yokken- ona şüpheyle baktı. En yakını, amcası bile suçsuzluğuna zor inandı…

Mahkeme süreci başladı ve fakat
Fatih A. ne ile suçlandığını bir türlü öğrenemedi. Hukuki sürecin gizli olduğu söylendi hep, kendisine iddianame bile gösterilmedi.

“Masumiyet karinesi/suçsuzluk ilkesi” sadece kağıt üzerindeydi…

Fatih A. böylesine bir hukuk sistemi karşısında kendisini savunmasız hissetti ama yılmadı.

Peki ne yapacaktı/ne yapmalıydı?

Fatih A., kendisini savunmak için çeşitli yollar denedi; avukat tuttu ancak dava sürecinde ilerleme kaydedemedi. Bu kez kendisini savunmaya başladı…

Öyle hukuki süreçtir ki bu; Fatih A. yargıçların yüzünü bile görmedi,........

© Nefes