menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Ankara’da hesaplar, hayaller ve rivayetler üzerinden yapılıyor

95 0
26.03.2025

Babam iyi bir çiftçiydi. Kendi acı tecrübelerinden ders çıkarmasını bilirdi. Tarlaya ekim yapmadan önce mutlaka hesap yapardı. Tohumu, ilacı, mazotu ve gübreyi alt alta yazar, çıkan rakamın üzerine yüzde 30 daha eklerdi. Aynı hesabı harman zamanı da yapardı. Tarladaki üründen hasat maliyetlerini düşer, sonra kalan rakamdan bu kez yüzde 30 silerdi. İşte o yüzde 30, evdeki hesabın çarşıya uymayacağını çok iyi bilen bir adamın tedbiriydi. Her şey yolunda gidip buğday harmana döküldüğünde bile riskin devam ettiğinin farkındaydı. Ortalık günlük güneşlikken bile, hasat vakti patlayacak bir fırtınanın tarladaki ürünün büyük kısmını alıp götürebileceğini tecrübeyle öğrenmişti.

İki yıldır bedelini vatandaşın ödediği kemer sıkma politikaları, üç günde çöküverdi. Şimdi hızla döviz kıtlığı, yüksek faiz ve yüksek enflasyon döngüsüne yeniden giriyoruz. Ne yazık ki; ekonomi yönetiminin, Merkez Bankası’nın kasasındaki dolarları yakarak dövizi frenlemeye çalışmaktan daha iyi bir kriz senaryosu yokmuş.

HİÇ HESAPTA YOKTU

Ekonomi yönetimi, babamın tarla hesabı kadar basit bir analiz yapabilseydi, Türkiye’nin mutat kriz üretme potansiyelini de hesaba........

© Nefes