menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Kıbrıs’ta yeni bir dönem başladı

15 19
25.10.2025

Kıbrıs’ta bu hafta yeni bir dönem başladı — sessiz ama derin. 41 pare top atışıyla, ama ne zafer çığlıkları, ne de gösterişli, gürültülü kutlamalarla…
Sadece sade bir yemin, kısa bir alkış ve anlamı kelimelerin ötesine taşan bir mesaj: Artık başka bir siyaset mümkün.
Tufan Erhürman, altıncı cumhurbaşkanı olarak göreve başlarken bir unvan değil, bir anlayış devraldı. Yıllardır kısır döngülere, hamasete, dış müdahalelere sıkışmış Kıbrıs Türk siyasetine yeni bir dil getirdi: Düşünerek konuşan, dinleyerek yöneten bir siyaset.

Kulağa basit geliyor ama değil. 1985’de Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş’ın büyük seçim zaferinden bu yana ilk kez bu kadar yüksek ve toplumun her katmanından destekle, tüm seçim bölgelerinde sandıklardan birinci çıkarak gelen yeni bir toplumsal lider oldu Erhürman.
Çünkü uzun zamandır “biz” kelimesi Kıbrıs siyasetinde kullanılmıyordu. Erhürman, kutuplaşmanın değil, onurun ve ortak aklın siyasetine çağrı yaptı.

Yeni Cumhurbaşkanlığı Yerleşkesinin ihtişamı, bir dönemin güç gösterisiydi.
Cuma gün ise yerleşke, sessizliğin, suhuletin, ahengin sembolü oldu. Taşlar aynı, ama anlamı değişti. Artık o taş duvarlarda “gösteriş” ve”ihtişam” değil, mütevazılık yankılanıyor.
Erhürman, tören konuşmasında belki son yılların en sade ama en çarpıcı cümlesini kurdu:
“Bir Kıbrıslı Rum çocuğun sahip olduğu haklara, bir Kıbrıslı Türk çocuk da sahip olmalıdır.”
Ne federasyon dedi, ne iki devlet… Sadece eşitlikten, sonuç alıcı görüşmelere adanmışlıktan,........

© Muhalif