Gazze “su savaşları” nın bir örneği mi?
Eski haritalarda “Yeşil Yarımay” dan söz edilir. 19. yüzyılda bölgeye gelen Avrupalı seyyahlar, hurma ağaçlarının gölgesinde, yer altı suyuyla çalışan bahçelerden söz ederler. Özellikle Beit Lahia ve Deir al-Balah gibi bölgelerde artezyen kuyularla yapılan sulama, Gazze’yi bir tarım cennetine çevirmişti o yıllarda.
İlk sulama sistemleri “Yeşil Yarımay” da gelişmiştir. Buğday, arpa, mercimek gibi tarım ürünlerinin evcilleştiği bölgedir. Basra Körfezinden başlar, Fırat ve Dicle boyunca ilerler, Suriye ve Lübnan’ı geçerek, Filistin, İsrail ve Ürdün kıyılarına kadar uzanır.
Günümüze dönersek, bugün o bahçeler ya kurudu ya da yerle bir oldu.
Suriye; Su sıkıntısı tarımı çökertti, çölleşme ve tarımsal yıkım yaşanıyor. Ağaç örtüsü azaldı.
Lübnan; Ortadoğu’nun en su zengini ülkelerinden biri. İsrail Hizbullah gerilimi ile yok olan köyler, 2020-2023 arasında yaşanan büyük orman yangınları.
Ürdün; Ürdün nehri neredeyse kurudu, toprağın çöl veya yarı kurak.
Ve Filistin..
Bir ülke bir başka coğrafyaya bomba yağdırırken, çoğu zaman neden sorusunun yanıtı sadece siyasi değil, doğaldır da. Çünkü suyun olduğu yerde hayat; hayatın olduğu yerde egemenlik savaşı vardır. Bugün Gazze’de yaşanan yıkımın sadece bir askeri operasyon olmadığını, yerin altındaki bir başka savaşa da işaret ettiğini görmek zorundayız: su savaşı.
Tarihe dönüp baktığımızda Gazze, suların kavşağıydı.........
© Muhalif
