Ceviz Dalında Değil, İklim Krizinde Çürüyor
Zamanın birinde, yaşlı bir adam kasabanın kenarındaki boş bir tarlaya ceviz fidanı dikmeye başlar. O sırada yoldan geçen genç bir adam onu görüp yaklaşır:
— “Buralara ceviz dikiyorsun ama, bu ağaç büyüyüp meyve verene kadar sen yaşamazsın ki!” der gülerek.
Yaşlı adam, elindeki küreği toprağa saplayıp gülümser:
— “Evet, belki ben bu ağacın meyvesini göremem. Ama ben de gölgesinde oturduğum ceviz ağaçlarını dikmedim. Onlar benim için dikildi. Şimdi ben de benden sonrakiler için dikiyorum. Göremesem de, bilirim ki bir gün birileri bu ağacın altında serinleyecek, cevizini kırıp yiyecek.”
Ceviz Üreticileri Derneği’nin düzenlediği “Cevizde Verim Artışı İçin Çözümsel Yaklaşımlar ve Küresel Tecrübeler” temalı toplantıda yeni nesil ceviz üreticiler bir aradaydı. Birbirinden donanımlı kişilerin bir araya gelmelerinin nedeni son yıllarda ülkemizin düşen ceviz üretimi.
Her bir konuşmacı dertli. “ESKİDEN BÖYLE DEĞİLDİ”
Bu cümle, Türkiye’de ceviz üreticilerinin son yıllarda en sık kurduğu cümle. Geçmişte dünyanın en büyük üreticilerinden biri olan Türkiye, bugün dalında çürüyen meyveler, çekirge istilasına uğrayan ağaçlar ve ürün verimliliğinde büyük kayıplarla mücadele ediyor. Elbette bunun ekonomik, kültürel, tarımsal birçok sebebi var ama asıl büyük gölge artık netleşti: İklim krizi.
Geçtiğimiz günlerde düzenlenen Ceviz Üreticileri Derneği toplantısında, bu gerçek tüm çıplaklığıyla masadaydı. İspanya ve Portekiz’den toplantıya katılan sektör temsilcileri, Türkiye’deki ceviz üretimini “kıyaslanamaz” olarak niteledi. Sebep, sadece üretim tekniği değil; toprak kalitesi, eğim, kök derinliği, iklim hassasiyeti,........
© Muhalif
