menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Depremle Sönen Ocaklar ve Yıkılan Toplumsal Güven

11 8
06.02.2025

Bugün resmi rakamlara göre 55 bin vatandaşımızı yitirdiğimiz büyük depremin ikinci yıl dönümü. Resmi olmayan kaynaklarda 11 ildeki can kayıplarının 100 binin çok üzerinde olduğu ifade ediliyor. Göçük altından kurtarılamayanlar, iş makinalarının kepçesinde topraktan önce betona karıştı. Evsiz barksız kalanlar hala konteyneri mesken tutuyor. Yaralar kanamaya devam. Gözyaşlarının dinmesi ise hiç mümkün değil. Bir kaç gün önce Adıyaman Isias otelde hayatını kaybeden Kıbrıslı 35 voleybolcu çocuktan birinin annesi, haklarını yasalar önünde aramaya devam edeceğini haykırıyor, en büyük arzusunun suçluların, sorumluların ceza aldığını görmek olduğunu söylüyordu. Ama tedbirde kusur etmeyi ve art arda felaketler yaşanınca takdire kusur bulmayı alışkanlık haline getiren Türkiye’de siyaset, ne yazık ki maşeri vicdan ve kamusal ahlaka olan duyarsızlığını sürdürüyor. Buna karşılık hala kısa yoldan köşe dönmeyi adeta teşvik ediyor; kar ve bitmeyen rant hırsını koruyor, kolluyor. Geciken adalet, adalet olmadığı için depremden de yangından da ders alınmıyor. Sorumlular sorumluluktan kaçmanın yolunu buluyor. Kaçaklar bulunamıyor, serbest bırakılan suçlulara karşılık özgürlükleri siyasi nedenlerle ellerinden alınarak yıllardır infaz kurumlarında tutulan suçsuzlar kurumlara duyulan toplumsal güveni yerle bir ediyor. Bu depremin çok ötesinde bir deprem; Kalıcı bir yıkım ve büyük bir çöküş.

Zelzele, Deprem ve Yer Sarsıntısı

Altmış küsur yıl önce depreme “zelzele” denirdi. Zelzele sanki bilgi, denetim ve duyarlılıkla zararı asgariye indirilebilecek bir doğa olayına yapılan dini bir atıftı. Kaderci veya ilahi bir ceza gibiydi. Ama bu doğa olayını “hareket-i arz” yani yer sarsıntısı olarak ifade etmenin arkasında bilime dayanan bir açıklama arayışı vardı. Zelzele veya hareket-i arz elbette yer kabuğunda meydana gelen bir hareketti. Ama “Asım’ın nesli” zelzele kadar büyük bir zelzele görmüştü. Onlar hareket-i arz gibi bir savaş........

© Muhalif