menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Breturn veya Pembe Panter’in Dönüşü

14 1
23.01.2025

Trump’ın yemin töreni haftaya damgasını vururken, İsrail-Gazze ateşkes anlaşmasının rehine takası dışında hangi yöne döneceği belirsiz. Öte yandan Çin, Kuzey Kore ve İran desteğiyle Rusya Ukrayna’ya karşı acımasız saldırılarını sürdürürken, Ukrayna da 3 yıldır ülke savunmasında elinden geleni yapıyor. Trump yeni başkanlık döneminde İsrail-Gazze savaşına son noktayı koyma onuruna nail olabilir. Ama Ukrayna-Rusya cephesine barış getirme sözünü tutması ancak Ukrayna’nın toprak tavizi ile olacağından imkansız. Ayrıca Rusya’nın AB ne tehdidi dolayısıyla şimdi Brüksel de tedirgin. Üstelik bu Brüksel’le de sınırlı değil. Birleşik Krallık’ta(BK) da endişe var. Bu nedenle geçen hafta Başbakan Keir Starmer önce Ukrayna ile 100 yıllık bir “Güvenlik ve Ortaklık Anlaşması” imzaladı. Sonra Polonya’ya giderek yeni bir “Savunma ve Güvenlik Anlaşması”nın ilk görüşmelerini başlattı. Ukrayna ve Polonya ile başlatılan bu yeni dönem, BK da tekrar ısınan AB hevesinin bir göstergesi ve yalnız kalmamak için AB ye “yalnız değilsiniz” mesajı. Tabii bunun BK iç politikasındaki yankısı kadar Londra’dan esen melteme Brüksel’in tepkisi önemli.

BK dan AB ne “Şimdi Peşimanım Efendim” Mesajı

BK da yine AB ne üye olma veya 2020 de imzalanan “Ticaret ve İşbirliği anlaşmasını” genişleterek hiç olmazsa yeni bir Gümrük Birliği anlaşması haline getirme tartışmaları başladı. Her ne kadar başbakan Steimer kendi döneminde bunun gerçekleşmeyeceğini açıklamış olsa bile politikacıların söylediklerinin tam tersini yaptığı bilindiği için, hızlandırılmış yeniden üyelik olasılığını da düşünmek gerek. BK ın Avrupa entegrasyonu üyeliğine ikna edilmesi kolay olmamıştı. 1973 yılında İrlanda ile birlikte girdikleri AET Ortak Pazar’ına uzun yıllar “onlar pazar, biz ortak” diye burun kıvırdılar. Avrupa Para Birliğine ve Schengen’e katılmadılar. Sonra yıllarca AB fonları ile ülkenin kuzeyindeki dağlık ve adalık bölgeleri geliştirip, kuzey denizi petrollerinden eski kıtaya zırnık koklattılar. Pas de Cale ile Dover arasındaki Chunnel’ın mal hareketi serbestisine çeşitli denetimlerle sınır getirmeye çalıştılar. Ölçü sistemlerini ve trafik yönlerini bile AB ile uyumlaştırmadılar. AB bunları hep sineye çekti. Buna rağmen 2016 da yapılan referandumdan baskın........

© Muhalif