“Çar için bir hayat”
Çarların dünyada sayıca bir hayli çoğaldığı günümüzde aklıma Mikhail Glinka’nın ilk defa Romanov hanedanının 300. yıl kutlamaları sırasında sahnelenen “Çar için bir Hayat” operası geldi. Eser, Sovyet döneminde dikkatin hanedandan fakir köylüye odaklanmasını sağlamak için yeniden orijinal adıyla Ivan Susanin olarak anılmaya başlansa bile emperyalist kahramanlık temasından bir şey kaybetmemiş, sadece yeni rejimin kalıbına girmişti. Ancak 17. yüzyılda, Moskova’nın Kuzey Doğusundaki kutsal şehir Kostroma’da Çarın önünde diz çöküp kendini ona kutsatan vatansever Susanin, bu defa kendisi Bolşevik rejimi kutsayan köylüye dönüşmüştü. Operanın adı yeni dönemde önce “Orak ve Çekiç” olarak değiştirilse bile tutmayınca tekrar Ivan Susanin’e geri dönülmüştü. Tabii bu Çaykovski de dâhil birçok sanatçı gibi, Glinka’nın da siyasi dip dalgadan yararlanarak düzene yaranmak için yaptığı çar yardakçılığını göstermesi bakımından ilginçtir. Ama asıl halkın eserin orijinal adına gösterdiği sevgi ve bağlılık, Rus milliyetçiliğinin, içinde barındırdığı tüm etnik ve inanç farklılıklarına rağmen bugünün Rusya’sında olduğu gibi, Sovyetler Birliğinde de hep etkili olduğunun işaretidir. Putin’in Kırım’ı 2014 yılında ilhakı, Ukrayna’ya karşı 2022 den beri başlattığı savaş, hatta Gürcistan’ın sırtından eksik etmediği tehdit, işte tarihten gelen bu güçlü damarla şimdi Rusya’nın yayılmacı siyasetini beslemeye devam etmekte. Çar artık Romanov sülalesinden Michael veya 2. Nikola değil, Putin. Ama şimdi dünyada kerameti kendinden menkul yeni Çarlar arasında, Hindu milliyetçisi Modi dikkate değer. Çin’in ömür boyu başkanı Shii Jinping de adı konmamış bir Çar. Yeni Çarların bazısı Amerikan MAGA milliyetçisi havasında Trump. Bazı ülkelerde ise dindar kisveye sığınıp milli kimliğini bile tartışmaya açabilen yeni Çarıklı Çarlar var. The Economist’in geçen haftaki kapağındaki en küçük Mafya Çar ise Netanyahu’ydu. Şimdi hayat onların. Yani astığı astık, kestiği kestik yeni........
© Muhalif
