Yavaşlatılmış hızlı tren, hızlandırılmış yavaş trenden iyidir
Birkaç günlük bir gezi için temmuz başında Sivas’a gittim. Fotoğraf gezisi düzenlemiş bir grup arkadaşın peşine takıldım. Biraz Sivas, biraz Divriği…Geçerken Kangal Köpek Çiftliği… güzel bir geziydi.
Gezimiz, Söğütlüçeşme’den Sabah 8.40’da hareket eden İstanbul-Sivas Hızlı Treninin keyfiyle başladı. Sivas’a vardığımızda saat 17:08’i gösteriyordu. Gecikmiştik. Belirtilen varış 15:58’di.
Tren, gecikmez mi? Gecikebilir elbette. Türküsü bile var:
“Kara tren gecikir, belki hiç gelmez / Dağlarda salınır da derdimi bilmez.”
Hatta biraz daha eskilere gidersek Muazaffer Akgün var:
“Kara tren gelmez m’ola / Düdüğünü çalmaz m’ola”
Trenimiz, “Kara Tren” yani kömürle çalışan buharlı tren değildi elbette. Ama ne fark eder? Ozan; her renk, her tip, her model için ayrı ayrı türkü yakamaz ki. Gerek de yoktur. Gelecekte, gezegenler arası yolculukta, gecikmesi olası uzay mekikleri için de geçerlidir bu türküler.
“Yüksek Hızlı Tren gecikir, belki hiç gelmez/ dağlarda salınır da derdimi bilmez.” diye türkü yok diye, Yüksek Hızlı Tren, gecikmez diye bir durum yok. Bizimki gecikti işte.
Bir de “Beklenen tren” var. Nuri Sesigüzel’den. Burada; tren geliyor, ama içinden beklenen kişi çıkmıyor. O yüzden bu trenin, konumuzla ilgisi yok.
***
Sivas’a geç varmamız istisna değildi. Bu konuda çok şikayet var.
Mayıs sonunda Yozgat’ta yağmur yağmış Yüksek Hızlı Tren hattında hasar oluşmuş. Sel suları rayların altındaki dolgu malzemelerini yerinden söküp, sürüklemiş.
Geçen haziran ayında da, hattın açılışından iki ay sonra yine yağmur yağmış, yine hasar oluşmuş.
Genellikle heyelan diye bahsedilen haberlere ve fotoğraflara bakılırsa, hasarlar; hattın üzerine bir yamacın devrilmesi şeklinde değil de, hatların altındaki dolgu malzemelerinin yerinden sökülüp sürüklenmesinden oluşmuş.
2019’daki Çorlu tren faciasının sebebi de böyleydi. Tren, yağış........
© Muhalif
visit website