Müshil
Tam tarih vereyim. 2 Mart 2002. Amerikalı ünlü para spekülatörü George Soros İstanbul’daki Sabancı Üniversitesi’nin konuğu olarak bir konuşma yaptı. Kalabalık bir dinleyici kitlesine hitap eden Soros, Türkiye’yle Arjantin ekonomilerini kıyasladığında neler gördüğü sorusuna şu yanıtı verdi:
“Türkiye’nin Arjantin’den tek farkı stratejik pozisyonudur. Bu stratejik pozisyona bağlı olarak, Türkiye’nin en iyi ihracat ürünü de ordudur.”
Benim de dinleyiciler arasında yer aldığım o toplantıda Soros’un söylediği bu sözler günlerce tartışma konusu olmuştu. Hatırlatırım, o toplantıdan bir yıl sonra, 1 Mart 2003’te TBMM’de, ABD’nin bütün ısrarlarına karşın Irak’a Türkiye’nin asker göndermesi büyük çoğunlukla reddedilmiş, Washington bu karar üstüne ayağa kalkmıştı.
O 1 Mart tezkeresi hezimetini üstünden atamayan Washington ‘daki Bush Yönetimi Ankara’yı bir türlü affetmedi. Üstünden yıllar geçtikten sonra hezimetin faturası Türk Silahlı Kuvvetleri’ne (TSK) çıkarıldı. Ergenekon, Balyoz gibi düzmece davalarla ordu neredeyse perişan edildi.
Dönelim günümüze. Geçtiğimiz Ocak ayından beri Washington’daki Beyaz Saray’da Donald Trump oturuyor. Trump göreve çok hızlı başlayarak Avrupalı müttefiklerine artık savunma harcamalarını karşılayamayacağını söyleyerek, eski kıta ülkeleri liderlerine amiyane tabirle, “Pamuk eller cebe,” çağırısı yaptı. Hatta ABD’yi........
© Muhalif
