Had bildirmek ve sıkılamak
Biliyorsunuz, geçtiğimiz günlerde KKTC’de kasetler skandalı patlak verdi. “Bugün Kıbrıs” gazetesinde kara para aklama, yasadışı bahis ve kumarhaneler patronu Halil Falyalı’nın mutemedi olarak bilinen Cemil Önal’ın iddiaları yayımlanmıştı. Önal bu iddialarında, üç yıl önce öldürülen Halil Falyalı’nın Türkiye’deki üst düzey yetkililer hakkında gizli kasetler çektiğini, bu kasetlerde türlü uygunsuz görüntüler olduğunu söylemişti. Daha önceki bir yazımda yazdığım için bunları tekrarlamaya gerek yok. Ancak, belli ki “Bugün Kıbrıs”ta yer alan üç bölüm halindeki Cemil Önal söyleşisi Ankara’da büyük öfkeye yol açmış.
KKTC’yle ilgili öfkenin bir başka nedeni de kasetler haberinin yayımlanmasıyla eş zamanlı olarak patlak veren okullarda baş örtüsünün serbest bırakılması dayatmalarına gösterilen tepkiler.
AKP’ye yakınlığıyla bilinen Türkiye gazetesinin haberinden öğreniyoruz ki Cumhurbaşkanı Erdoğan her iki olaya da çok içerlemiş. Geçtiğimiz hafta yapılan AKP MKYK toplantısında şunları söylemiş:
“Bu hadsizliktir. Önümüzdeki günlerde KKTC’ye bir ziyaret yapacağız. Gerekli mesajları orada vereceğiz. Bunları sıkılamazsan hadlerini bilmiyorlar.”
Gazetedeki bu satırları okurken gözlerim fal taşı gibi açıldı. Tamam, şaşırma eşiğimi çoktan aştığımı düşünüyordum ama bu sözler her şeyin üstüne tüy dikti. Siz, “Bütün dünya KKTC’yi neden tanımıyor? Kardeşlerimiz olan Türki Cumhuriyetler bile gidip Kıbrıs Rum tarafında büyükelçilik açma kararı alıyor,” diyorsunuz, sonra da........
© Muhalif
