Universal Language
Baştan sona bu Dünya ya insan neden geldi, kendisini ve yaşam amacını da unutarak-neye dönüşmeye başladı- sorusunu merkeze alıp; tüm disiplinleri, merkezi Felsefe ile açarak, sunan harika ötesi bir sinema seçkisi ile karşı karşıyayız.
1-Unıversal Language / Evrensel Dil, bir Sanat Filmi ama aynı zamanda “İnsan ve İnsana dair de her şeyin filmi
2-Sinema sanatını oluşturan fotoğraf kareleri değil sadece aynı zamanda, Fotoğrafik, anlamda da eşsiz bir sergi
3-Anlamı kapalı, film
Evrensel Dili, konuşmayı bir türlü beceremeyen, insanoğlunun, Yönetmen Mathew Rannkin kaleminden, açtığı kareler (parantezler) ile sunması olağanüstü.
Devrimler, savaşlar, hak alımları vs. derken insan, acaba neyi unuttu? Bunu, filmin ortasından biraz önce merkeze alarak, izleyiciyi bir botanik bahçesine götürüyor.
Bu bahçe, bazıları için henüz çocukluğunda, okuldaki hatıralarında kalan bir laboratuarda olabilir yahut bilinen herhangi bahçe, ya da evinizin balkon, yani nefes almaya çalıştığınız, bir köşesi de olabilir.
Ama ortak özne-Çiçek
İşte tam burada ekrana, dış ses olarak gelen:
-Yüksek sesle konuşmuyoruz
-İnsanlara nazik olmak yetmiyor, tüm canlılara nazik oluyoruz
-Çiçeğe selam veriyoruz
-Yanından geçerken usulca geçiyoruz… gibi bir öğretmenin konuşmasını, yönetmen ustaca filmin en başında karşımıza çıkan; hayatından bezmiş, yapmak istediği işi yapamayan, mutsuz ve tüm hırsını çocuklardan çıkaran, hemen hemen herkesin hayatlarında karşılaşabildiği model ile karşılaştırıyor.
Yönetmenin, anlamı kapalı filmin içerisine, adeta ipucu gibi serpiştirdiği ayrıntıları eğer iyi akılda tutabilirseniz, filmin bitmesine belki de kalmadan, tam otobüs sahnesinde, olay ağını çözmeye başlayacaksınız.
Ama anlayamadıysanız ki, anlayamamanınız gayet normal. Çünkü adeta satranç gibi ince ince dokumuş yönetmen ve o zaman filmin sonuna doğru karakterlerin, görüntü olarak anlık değişimi ile yetinmek durumunda kalacaksınız. Oysa film bambaşka! Ama yine o sahnede sonunda eşine kavuşan başrol oyuncunun eşi ile buluşmasını yine kaçırabileceksiniz.
Herkes bir omuza başını dayak ister ve eğer bu doğru omuz ise dünya da en şanslı insanlardan birisinizdir. İşte bu filmin en önemli kısımlarından biri ve seyircinin gözüne sokmadan, oldukça naifçe-aile birliğinin önemine-atıfta bulunmakta.
Çekirdek aile, okulda alınan edinimler, hayat, yollar, tercihler ve varılacak nokta.
Filmde, çocuklar tarafından deli olarak adlandırılan çok kötü, hatta mesleğinin yüz karası bir öğretmen profili, buzullar altında keşfedilen bir buz kitle halinde, çocuklar tarafından bulunan para, mücadele, hayaller, hindinin ayağına takılan gözlük, gözlüğü çocuğuna zor alabilen ve iki işte çalışmak zorunda kalan baba ve hindiden korkan çocuk.
Her bölüm, hem ayrı, hem birbiri ile bütün!
Hindi ve çam ağacı kostümü altında, ışıl ışıl dolaşan ve yol soran çocuklardan sigara isteyen bir adam.
Hindi’nin gulu gulu sesi, boş konuşmaları, TV ekranındaki boş saltanatı verirken,
Yeni yılda, yılbaşı tüketiminin bazı dinlerde geçişi, özellikle çoğu yeri buz tutmuş ve göç meselesi ile durumuna farkındalık katmak isteyen ve aynı zamanda yapımcı da olan Kanada’ya önce atıfta bulunurken.
Filmin henüz başında, bir okulda başlayıp öğretmenin kendi öğrencilerine sürekli hakaret ettiği ve dışladığı çocuklar ise tıpkı dünya üzerindeki kıtalar üzerinde yaşayan insanlar ve ilerideki........
© Muhalif
