Show must go on / Show devam etmeli
Burası Türkiye, İstanbul ve Japonya sonrası ve ilk kez Türkiye’de Dünyaca ünlü, BEJART BALLET Volkswagen Arena’da karşımızda.
Huzurlarımızda, Bejart Ballet Lausanne Ballet For Life Dans Gösterisi
Aylar öncesinden beklediğim grubun resitali, konseri, bale sanatı, hepsi bir arada ve de gelmiş geçmiş en efsane sanatçı olan Freddie Mercury yorumları ile sahnede, izleyenlere adeta bir resmi geçit sergiledi.
1985
Bana göre hatta o dönemleri yaşamış ve kendinin farkında olan birçok insan için özel ve zor dönemler gibi gözükse de. Şimdi baktığımızda, tam o yıllarda anlayana sinyali çaktığı ve bizi hep besleyen, dönüp baktığımızda, yine besleyen bize moral veren. Ayakta tutmaya devam eden, o güzelim seksenler.
Bazı ülkeler devrim sancısı yaşarken ve istisnasız –Dünya- kabuk değiştirirken, yıl 1985, yeryüzünde tam 2 milyar insan, Freddie Mercury konseri izledi.
Etiyopya’da kıtlık ve yokluk için Londra ve Philadelphia’da eş zamanlı başlayan konserler, 16 saat sürmüştü.
Ekran başında olanlardan biri olarak, 8 Mart üstelik Dünya Emekçi Kadınlar Gününde, İstanbul Volkswagen Arena da benzer şeyi, daha yumuşatılmış hatta seyreltilmiş olarak izleme şansımız oldu.
1985 yılında. 72 bin kişiyi bugün ki - sosyal medya ağları - olmadan kendine bağlayan, müthiş bir insandı; tasarımcı, sanatçı ve müzik insanıydı, Mercury.
Haliyle böyle insanların sonsuzlukta var olmaları zaten kaçınılmaz. Ancak Klasik Müzik ile ete kemiğe bürünmüş olan Bale Sanatını, onun eserleri ile sunmak!
Olağanüstü fikir diye düşünürken, tam da kendisi gibi sürüye dahil olmamış ve de sürünün dışının dışı olarak fiziksel olarak dünya üzerinden ayrılan Mercury’nin, finalde hatıralarımla pekişen sahnesi müthişti.
Her sahne, her performans birbiri ile doğal olarak bağlantılı ve temelde, insanın varoluş hikayesi; aşk, kendini bulma, dünyada var olma hikayesini keşfi, kendi gibi olmaya çalışanlar ile mücadelesini, oldukça sanatsal perspektif ve Freddie Mercury’nin, tam da kendisi gibi olan – o sihirli- varoluşu ile sunan bu eşiz şöleni izlemek büyük bir şanstı.
Bu anlamda, aynı zamanda benim güzel dostlarım, sevgili Banu Zeytinoğlu himayesinde, Bkz.İletişim’in *çiçek kadınlarına* sonsuz teşekkürler.
MAMA
Anneler değil midir, hayatlarımıza en çok yön veren. Kendi bildiklerinin,........
© Muhalif
