menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Franz Erhard Walther

6 1
11.03.2025

1958 tarihli aynı adı taşıyan eserinden yola çıkarak – Heykel Olma Teşebbüsü- başlıklı, muhteşem sergisi ile bizi, sanatın farkındalığına yeniden götürdü.

Nesneler ve objeler dünyasında kendi sanat yolculuğunu, henüz çok genç yaşlarda ailesinin fırın dükkânında ve de mevcut malzemelerle, ekmek yerine sanat doğuran deha.

Walther’n, bir ömürlük sürecinde; un, su gibi malzemelerden, ağzından fışkırtarak ve adeta ailelerin çocuklarının üzerlerindeki otoriteyi kusarak, ortaya kendi gerçekliğinin gerçeği yani özgürlüğünü sunduğunu gözlemliyoruz.

Ve buna bağlı olarak da kendi yaşam yolculuğundaki -duruşlu sanatçı- olma eylemini sunuyor.

Bu uzun soluklu sanat yolculuğunda; beden, eylem ve heykel içselliğinde sanata dönüşecek ağ, aynı zamanda çok yönlü ilişkilere odaklanıyor. Kendi dünyasında ama gizli ve örtülü asi yanını, sanatla –buradayım, ne yaparsanız yapın, burada olmaya devam edeceğim-diyerek sunuyor.

Küratörlüğünü, Selen Ansen’n çok başarılı bir şekilde üstlendiği sergi, Walther’in basın toplasında da ifade etmiş olduğu gibi –olağan üstü bir iş çıkarılmış-

Sanatçının 1960’lardan bu yana başta kâğıt, boya, baskı ve kumaş kullanarak gerçekleştirdiği performanslar, muhteşem bir disiplin ile karşımızda.

Hatta basın toplantısında, Selen Hanıma da ifade ettiğimde, kendisinin de *ne........

© Muhalif