menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Açılım sürecine bir daha bakalım

8 1
02.06.2025

AKP iktidarı ve ortaklarının terör örgütü PKK’yla yürüttükleri “Terörsüz Türkiye” girişimi, isim olarak albenisi yüksek ve olumlu, ancak kapsam ve içeriği itibariyle belirsiz ve ülkemizi ve bölgemizi kalıcı gerginlik ve tehlikelerle karşı karşı bırakabilecek bir sürecin tohumlarını taşımaktadır. Eskilerimizin ifadesiyle, “zarfa değil, mazrufa bakmak gerek” dediğimizde, karşımıza oldukça sıkıntılı bir tablo çıkmakta!

MALUM SÜREÇTEN MURAD, YENİ ANAYASA VE ERDOĞAN'IN ADAYLIĞI MI?

Barış içinde yaşayan bir ülke olmak toplumsal huzur ve güvenlik bakımından kuşkusuz doğru bir hedeftir. Bu hedefe ulaşmak için izlenmesi gereken yol da kimi çevrelerin kısa vadeli siyasi çıkarlarıyla değil, uzun vadeli ulusal çıkarlarla uyumlu olmalıdır. Ancak, sürece yönelik süslü ve iddialı söylemlerin perdesini araladığımızda, iktidarın bu süreci siyasi bir rant aracı olarak kullandığına dair derin bir şüphe duymamak mümkün değil. Daha açık bir ifadeyle, bu şüphenin altında yatan iki temel sebep şunlardır: iktidarın öncelikli amacının, kendi dünya görüşüne uygun yeni bir Anayasa için gerekli zemini oluşturmak istemesi ve bu bağlamda Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın tekrar aday olabilmesine imkan sağlaması.

“Terörsüz Türkiye” girişiminin nasıl sonuçlanacağı henüz belli değildir. Ancak gidişatından bağımsız olarak, sürecin bizatihi varlığı ve bugüne kadarki arka planı, ülkemiz ve bölgemizin istikrarı, özellikle ulusal güvenliğimiz bakımından daha şimdiden çoklu ciddi tehlikelere davetiye çıkarmaktadır:

ÜNİTER DEVLETİN SORGULANMASI VE LOZAN'IN TARTIŞMAYA AÇILMASI UZLAŞMA DEĞİL CİDDİ GERİLİM HUSUSLARIDIR

1. Süreç, Kürt kökenli vatandaşlarımızın sorunlarını, demokratik ölçüler içinde ele alınması gereken konuları, insan hakları ve özgürlükler zemininden kopartarak etnik bir çerçeveye oturtmuştur. Sorunun etnik bir eksende muamele görmesi, bulunacak çözümün de bu temelde olması gereğini beraberinde getirmektedir ki, bu da devletimizin üniter yapısının sorgulanması anlamını taşımaktadır. Türkiye gibi çok değişik kökenlere sahip vatandaşlarımızın yaşadığı bir ülkede, herhangi bir gruba devlet düzeninde özel bir statü verilmesinin toplumda sıkıntı ve bölünmeler yaratması da kaçınılmazdır.

2. DEM Parti ve PKK tarafından........

© Muhalif