Yangın ve demokrasi
78 canımız “nasıl olsa bir şey olmaz!” mantığı ile, küçük ihmaller sonucu korkunç şekilde hayatlarından oldular. İnanın uzun süredir ne görüntülere bakabildim ne de televizyonu açıp haberleri izleyebildim. İzleyebildiğim kadarı ile kim suçlu tartışması yapılıyor. İktidar kanadı suçun faturasını konuyla hiç ilgisi olmayan Bolu belediyesine çıkartmaya çalışıyor, muhalefet kanadı da haklı olarak bütün denetim yetkilerini elinde toplamış olan iktidarı ve özellikle de Turizm ve Kültür Bakanlığını suçluyor.
Yaşıtlarım hatırlayabilir, 1980’li yıllarda “Avrupa Tek Pazarı”na geçiş çalışmaları yapılıyor, bu geçişin önündeki en büyük engel olarak da her ülkenin aynı konularda farklı standartlara sahip olmaları gösteriliyordu. Her ülke kendi standartlarını diğer AB (o sıradaki adı ile Avrupa Toplulukları – AT) ülkelerine karşı korumacı amaçla kullandıkları ölçüde baştan itibaren arzulanan ekonomik entegrasyon tam anlamıyla gerçekleşmiyordu.
Oldukça zahmetli uğraşlar sonunda birörnek Avrupa standartları yaratmak üzere CEN ve CENELEC adı ile iki kurumsal yapı oluşturuluyor ve bugün kullandığımız pek çok ürünün üzerinde yer alan CE işaretinin önü açılıyordu. Eğer kullandığınız bir ürünün üstünde CE damgası varsa, bu ürün AB’nin kabul edilmiş standardına uygundur.
Aynı dönemdeki en önemli tartışmalardan bir tanesi de standardizasyon sürecinin ruhu ile ilgiliydi. Herhangi bir malın ya da hizmetin üretiminde farklı çıkarlar........
© Muhalif
