Kafası karışmayan kaldı mı?
Her gün yeni bir gündemle uyanmaktan yorulduk. İktidarımız gündem değiştirmek konusunda mahir. Anlaşılan muhalefetimiz de sürekli kendi içinde gündem yaratmayı bayağı iyi beceriyor. Doğal olarak uzayıp giden gündem listesine Trump’ın yarattıklarını da eklemek lazım. Bütün dünyanın kafası karışmışken, bizim kafalarımızın karışmaması neredeyse imkansız.
Son 15 günün küçük bir muhasebesini genel hatlarıyla alt alta yazalım.
Hepimizin içini yakan Kartalkaya otel yangını, “sorumlular en ağır şekilde cezalandırılacaktır!” ifadesi ile birkaç gün önceye kadar gündemin birinci maddesiydi. Neredeyse hepimizin mutabakata vardığı baş sorumlu Turizm ve Kültür Bakanıyken, bırakın cezalandırılmasını, istifası bile söz konusu olmadı. Endişe belli, istifa ederse sorumluluk daha yukarılara kadar tırmanabilir. Yapılması gereken suçu CHP’li Bolu Belediyesi’ne yıkmak, bilirkişi raporları ile nasıl oynanabilir, yangının çıkış yeri nasıl değiştirilebilir, vs. Acaba hayatını kaybeden kişiler sizin siyasi bekaları ile çok mu ilgiliydiler?
Aradaki gündem boşluklarını biraz sonra doldurmak kaydıyla, gelelim deprem felaketinin 2nci yıl dönümü görüntülerine. Acıların dinmesi bir yana katmerlendiği görüntülerle karşı karşıyayız. Yapılan vaatler, tutulamayan sözler, vs. Depremden siyasi rant nasıl elde edilir konusunda gösterilen maharet. Eskiden Türkiye’yi tanımlarken doğal afet ve sosyal afet bölgesi diye tanımlardım. Mide bulantısına yol açan görüntülerin ardından tanımıma “siyasi afet bölgesi” ibaresini de ekliyorum.
Gelelim yangınla deprem yıl dönümü arasında olanlara.
Halk TV genel yayın yönetmeni Suat Toktaş’ın, benim........
© Muhalif
