menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Evdeki hesap ve çarşı gerçekleri

11 2
02.04.2025

Bir Türk vatandaşı olarak başka bir ülkede yaşamaya gitsek her halde sıkıntıdan çatlarız. Türkiye’deki gündem yoğunluğuna dünyanın bir başka ülkesinde rastlamak mümkün değil.

Son yazımızda iktidarın en büyük beklentisinin Trump yönetimi ile sıkı ilişkilere girmek, bu yolla bir dış politika başarısının altına imza atmak olduğunu belirtmiştim. Her ne kadar bugüne kadar savunulan Türkiye tezlerinden büyük oranda geri adım atılacak olsa bile (Fırat’ın doğusunda olanı biteni kabul etmek, Kıbrıs’ta iki devletli çözümden geri adım atmak, Doğu Akdeniz’de enerji aramaktan vaz geçmek, İsrail’in Filistin halkına uyguladığı soykırıma sessiz kalmak, vb.), karşılığında ABD’den F35 satın almak (projenin bütününe üretici olarak dönmek artık maalesef hayal), CAATSA yaptırımlarına S400’lerden kurtularak, tabi olmaktan çıkmak, Halkbank davası kabusunu sonuçlandırmak, vb. Doğal olarak bütün bunların yanına birkaç dolar sıcak para gelmesini de sağlarsak, değmeyin keyfimize.

Peki birkaç 10 gün öncesiyle bugünün arasında evdeki hesaplardan hangileri çarşı gerçekleriyle örtüşmedi.

Önce Trump’ın hayalleri ile gerçekler arasındaki sapmaya bakalım. Trump şu ana kadar dış politika vaatleri konusunda oldukça başarısız. Ne İsrail’in saldırganlığına son verebildi ne de Rusya ile Ukrayna arasında barışı sağlayabildi. Bu yazıyı yazarken Putin’e ne kadar kızgın olduğunu ifade ediyordu.

Peki ekonomi konusunda çok mu başarılı? Herkesle ticaret savaşı başlatırım, dışarıda üretim yapan bütün üreticiler, yatırımlarını ABD’ye getirir, yeniden büyük Amerika’nın inşası başlar. Peki öyle mi oldu. Trump’ın ekonomik gerçekler karşısında yalpalaması ve öngörülür bir lider olamaması, ABD ekonomisinde derin çatlamalara yol açtı. Borsa düştü, dolar değer kaybetti, altın fiyatları hedeflenen tarihten çok daha önce fırladı.

Trump........

© Muhalif